Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2206
Karar No: 2021/3406
Karar Tarihi: 16.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2206 Esas 2021/3406 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, sigorta sicil numarası ile geçen hizmetlerin murise ait olduğunun ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemiyle davalı kuruma başvurmuşlardır. Mahkeme, yapılan araştırmanın yeterli olmaması nedeniyle davacıların taleplerini kabul etmemiştir. Temyiz eden davalı kurum vekili, eksik araştırma ve incelemeye dayalı verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, davacıların nüfus kayıtları, çalışma kayıtları ve iş yeri kayıtlarının titizlikle incelenmesi gerektiğini ve iş yeri bordrolarından tespit edilen tanıkların ifadesine başvurulması gerektiğini belirterek, kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu Madde 41, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 33.
10. Hukuk Dairesi         2019/2206 E.  ,  2021/3406 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    ...


    Dava, ... sigorta sicil numarası ile geçen hizmetlerin murise ait olduğunun ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, ... doğumlu, ...,...oğlu .../... nüfusuna kayıtlı olan davacılar murisinin 28.10.2003 tarihinde vefatından önce, Kurum kayıtlarında ... olarak ilk kez kayıt edilmiş olan ... oğlu, ... 1944 doğumlu olduğu anlaşılan ... sicil numarasında geçen çalışmaların asıl sahibi olduğu ve bu nedenle aslen davacıların ölüm aylığına müstehak olduğunun tespiti istenmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadadır. O halde, bu araştırmanın yönteminin ve izlenecek yolun ne olması gerektiğinin saptanması zorunludur. Bu tür davalarda öncelikle iddia sahibinin gerçek nüfus kayıtlarıyla Kurumda ve iş yerinde kayıtlı olan şahsın nüfus kayıtları dikkate alınarak iş yeri kayıtlarındaki şahsın titizlikle araştırılıp duruşmaya çağrılmak suretiyle dinlenmesi gerekir. Diğer taraftan, gerek davacının gerekse çalışma kayıtlarında kimlik bilgileri belirtilen ve davaya katılımları sağlanan kişilerin imza örnekleri alındıktan sonra giriş bildirgesindeki imzaların ilgililere aidiyeti konusunda imza incelemesi yapılması gerekir. Öte yandan, iş yeri kayıtlarından, bildirime konu dönemlerde davacılar murisi ile birlikte çalıştığı saptanan bordro tanıklarının çağırılarak beyanlarına başvurulması ve taraflarla yüzleştirilmesi sağlanmamış, bu yönde zabıta marifetiyle araştırma yapılması ve sigortalıyı çalıştıran ve kendisini yakından tanıması gereken yetkili kişi, ya da, kişilerin bilgisine başvurulması gereğine uyulmamıştır. Yine, davacılar murisine ait olduğu iddia edilen uyuşmazlığa konu ... sicil numarası üzerinden yapılan tüm hizmetler dikkate alınmalı ve hizmetlerin geçtiği işyerleri dosyaları ile bu işyerlerinden bildirim yapılan bordrolu tanıklar her bir işyeri bazında tespit edilmeli ve bu tanıkların beyanları alındıktan sonra davacıların iddiası irdelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmeli, ayrıca davacılar murislerinin soyadlarının değişip değişmediği hususunda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden araştırma yapılması ile varılacak sonuca göre bir karar tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi