21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5703 Karar No: 2016/1030 Karar Tarihi: 09.02.2016
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/5703 Esas 2016/1030 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın hırsızlık suçu araştırması sırasında kendisini başkası olarak tanıtarak düzenlenmiş bir kimliği kullanması nedeniyle \"başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma\" suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak, kimlik bilgilerinin gerçekte var olan bir kişiye ait olup olmadığı araştırılması gerektiği ve bu durumun tespiti halinde farklı bir suçun oluşabileceği belirtildi. Bu nedenle, üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğu ve yapılan inceleme sonucunda yargılamanın görevsizlik kararı verilerek devam etmemesi gerektiği kararlaştırıldı. Kararda, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının yerinde olduğu ve hükümün bozulması gerektiği belirtildi. Yasa maddeleri açıklamak gerekirse; 5237 sayılı TCK'nun 268/1, 267/1, 206/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerektiği ifade edildi.
21. Ceza Dairesi 2015/5703 E. , 2016/1030 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
UYAP işletim sisteminden yapılan sorgulamaya göre Cumhuriyet savcısının hükmü 14.06.2012 tarihinde UYAP üzerinden işlem yaparak elektronik imza ile onayladığının anlaşılması karşısnda; temyizin süresinde olduğunun kabülü ile yapılan incelemede, Olay günü hırsızlık suçuyla ilgili yapılan araştırma sırasında montunu atıp kaçan sanığın montunun cebinden Muzaffer Kurt adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopisi çıktığı, yakalanarak karakola götürüldüğünde kendisini Muzaffer Kurt olarak tanıttığı ve kimliğinin tespiti çalışmaları sırasında parmak izi incelemesi neticesinde sanığın gerçek kimliğinin ortaya çıktığı anlaşılan olayda, sanığın kimlik bilgilerini bildirdiği Muzaffer Kurt"un gerçek kişi olup olmadığı araştırılıp, hayali kişiye ait olduğunun anlaşılması durumunda anılan Yasa"nın 206/1. maddesinin uygulanması gerektiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olan kişiye ait olduğunun belirlenmesi durumunda sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nun 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 09.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.