6. Hukuk Dairesi 2015/1469 E. , 2015/2473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2014
NUMARASI : 2013/2360-2014/1557
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, süre bitimi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında; 21.11.2013 tarihli sözleşme ile davalının kiracısı olduğunu, kira sözleşmesini babası Şerif ile birlikte düzenlediklerini, babasının ise 7-8 sene evvel vefat ettiğini, taşınmazda kendi hissesinin daha fazla olduğunu, çektiği 19.06.2012 ve 02.08.2013 keşide tarihli ihtarlar ile kira sözleşmesinin 21.11.2013 tarihinde yenilenmeyeceğinin bildirilerek sözleşme bitim tarihinde taşınmazın tahliyesini istediğini, davalı tarafından ihtara rağmen tahliye edilmeyen taşınmazın süre bitimi nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise kiraya verenlerin iki kişi olmasına rağmen ihtarnamenin sadece davacı Muhammer tarafından gönderilmesinin ve yine davanın tek başına açılmasının hukuka uygun olmadığını ayrıca ihtarnamenin süresinde çekilmediğini, sözleşmenin ise aynı şart ve süre için uzadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, diğer kiraya veren Şerif vefatı üzerine davanın oğlu Muhammer tarafından açıldığı ve diğer mirasçıların dosyaya muvafakatlarını sunduğu, davacının ise usulüne uygun olarak davanın yenilenmeyeceği hususunda bildirimde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu uyarınca açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerekir. Kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Şayet kiralayanlardan birisi tarafından dava tek başına açılmış ise dava hemen reddedilmeyip diğer kiralayanların muvafakatlerinin alınması için imkan tanınmalıdır. Buna rağmen muvafakat sağlanamazsa dava reddedilir. Ancak birden fazla kiraya veren var ise ve davadan önce ihtar gönderilmesi gerekir ise ihtarın tüm kiraya verenlerce birlikte gönderilmesi gerekmektedir. Bu eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün değildir.
Olayımıza gelince; Dava dayanağı yapılan ve hükme esas alınan 21.11.2003 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinde kiraya verenlerin davacı Muhammer ile dava dışı Şerif olduğunu anlaşılmaktadır. Kiraya verenler arasında zorunlu dava
arkadaşlığı bulunmaktadır. Davaya dayanak teşkil eden ve süre bitiminde sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildiren 19.06.2012 ve 02.08.2013 keşide tarihli ihtarnameler kiraya verenlerden Muammer tarafından tek başına çekilmiş ve yine dava tek başına açılmıştır. Kiraya veren Şerif mirasçılarının hem keşide edilen ihtarda hem de açılan davanın başlangıcında olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar Şerif mirasçıları davaya müdahale talebinde bulunarak davacı Muammer tahliye istemine muvafakat göstermiş iseler de, yukarıda açıklandığı gibi davadaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün ise de ihtarnamedeki bu noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Bu durumda usulünce ihtar tebliğ edildiğinden söz edilemez. Açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.