23. Hukuk Dairesi 2014/1490 E. , 2014/3897 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2012/259-2013/68
Taraflar arasındaki asıl tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa sözleşmenin feshi ve tazminat; birleşen sözleşmenin iptali ve alacak davalarının sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 22.10.2013 gün ve 2013/3956 Esas, 2013/6409 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline devri gereken arsa payının devredilmediğini, devir yapılmaması halinde müvekkilinin inşaata başlayamayacağını ileri sürerek, taşınmazın tapusunun %70"inin iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmazsa sözleşmenin feshi ile inşaatın yapılmaması sebebiyle müvekkilinin uğrayacağı kâr kaybından dolayı şimdilik 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, tapu devri yapılacağı sırada yüklenici tarafından gösterilen projede müvekkiline değersiz dairelerin verilmesi nedeniyle bu daireleri kabul edilmediğini, bunun üzerine davalının istediği daireleri müvekkiline verebileceğini söylediğini, müvekkilinin isteği üzerine de bu hususta noterde yazılı sözleşme yapmayı kabul edip, kendisinden haber beklemesini söyleyerek tapu devrinin bundan sonra yapılmasını kabul ettiğini, ancak müvekkilinin davalıdan haber beklerken bu dava ile karşı karşıya kaldığını, yine inşaata kat irtifakı kurulmadan önce de başlanabileceği halde, sözleşmeye "inşaata kat irtifakı kurulduktan sonra başlanacaktır." şeklinde fiilen imkansız bir hüküm koyan davalının müvekkilinin güvenini sarstığını, tapu devri yapmamakta haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı arsa sahibi vekili, tapu devri yapmamakta haklı olduğunun tespiti ile sözleşmenin iptalini ve sözleşme dolayısıyla davalı yükleniciye ödediği 30.000,00 TL "nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sözleşmeye bağlılık ve sözleşme serbestisi ilkelerine göre, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması ve sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlunun sözleşmedeki edimini aynen ifa etmesi gerektiği, davalının dava konusu maddeyi bilerek sözleşmeyi imzaladığı, iddialarının sözleşmenin feshi için haklı neden oluşturmadığı, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin ayakta olduğu, sözleşmenin paylaşımla ilgili hükümlerinde, sözleşmeden sonra davalının arsanın % 70"ini davacıya devredeceği kararlaştırıldığına göre, davalının edimini ve tapuda devir işlemini yerine getirmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, taşınmazın tapusunun 70/100 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davanın ise reddine dair verilen karar asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili ile birleşen davada davalı vekili temyiz istemi üzerine Dairemizin 22.10.2013 gün ve 2013/3956 Esas, 2013/6409 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 52,40 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.