Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2) Sanık hakkında yaralama ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a) Dosyadaki delillere göre, sanığın, eve girdikten sonra katılana yönelik yaralama suçunu işlediği, konut dokunulmazlığını ihlal etmek amacıyla zor kullanma durumu olmadığı halde, suçun cebir suretiyle işlendiğinden bahisle sanık hakkında TCK’nın 116/4. maddesi uyarınca fazla ceza tayini, b) Dosya kapsamı, doktor raporu ve olayın oluşuna göre, mağdurun hangi açıdan kendini savunamayacak durumda olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan sanık hakkında TCK’nın 86/3-b maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.