13. Hukuk Dairesi 2016/9981 E. , 2019/129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıdan 19.11.2013 tarihinde dava konusu ... model otomobili satın aldığını, aracın kullanılmaya başlandığı ilk andan itibaren sürekli arızalar vermesi sebebiyle sık sık servise başvurmak zorunda kalındığını, servis tarafından özellikle “Pre-Safe sistemi” arızası çıkaran otomobil üzerinde gerçekleştirilen ameliyelere rağmen bir türlü bu arızanın giderilemediğini, otomobilin bu haliyle ayıplı bir ürün olduğunu ileri sürerek aracın davalıya iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Davalı, ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 3.000,00-TL"nin davalı firmadan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan ayıp nedeniyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporunda; araçtaki çarpışma önleme yardımcısı sisteminin devre dışı kalma arızasının araç henüz bir aylık ve 1.701 km"de iken ortaya çıkmış ve kısa periyotlarla tekrar etmiş olduğunu, söz konusu arızanın yapılan değişim işlemine rağmen giderilememiş olup kullanımdan kaynaklanmayan, imalata dayalı, araçtan beklenilen faydalanmayı ortadan kaldıran ve ortaya çıktığı şartta araç içindekilerin can güvenliğini tehlikeye düşürecek önemli bir arıza niteliğinde olduğunu ve bu haliyle ayıplı olan araçta var olan bu arızanın sistem elemanlarının tümünün değiştirilmesi suretiyle giderilebileceğini, bu nedenle aracın 3.000 TL değer kaybı bulunduğunu görüş olarak ifade etmiştir.
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve misli ile değişim kararından sarfınazar edilmiş ise de; Somut olayda; “0 km” de alınan aracın, üretim arızası olduğu halde tüketiciye satılıp, teslim edildiği; “EPC sistemi” arızası nedeniyle araç üzerinde yetkili servis eliyle bir çok kez tamir amaçlı müdahale edilmesine karşın arızaların giderilememiş olduğu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş bulunduğu; arızanın giderilememiş olması yanında tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tüketicinin seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullanmış bulunması karşısında tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Dosya kapsamından eldeki dava yönünden, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteme koşulları gerçekleşmiştir. O halde, ilk derece yargılama makamınca davacının seçimlik hakkı nazara alınarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde değer düşüklüğü oranında bedel indirimine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 175,73 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.