1. Hukuk Dairesi 2019/1219 E. , 2021/1413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulü ile 1258 parsel yönünden bedele, 716 parsel yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalının istinaf başvurunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.02.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalı ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, tarafların ortak mirasbırakanı babalarından kalan dava konusu 1258 ve 716 parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarının müstakil tapu olarak kendisine verileceği vaadi ile noterden işlem yapmak amacı ile vekaletname talep ettiğini, okuma yazma bilmediği ve işlemin ehemmiyeti konusunda yeterli donanım sahibi olmadığından hileli olarak ... 2. Noterliğinin 24.04.2002 tarih ve 2514 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalıya taşınmaz alımı satımı, intikal yetkilerini içeren vekaletname verildiğini, vekil davalının 1258 parsel sayılı taşınmazdaki 4655/31920 payı ve 716 parsel sayılı taşınmazdaki 3/9 payını fikir ve iş birliği içerisinde hareket ettiği aynı zamanda yakın akrabası olan Kadir oğlu..."ya temlik ettiğini, onunda kısa süre sonra davalıya devrettiğini, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek adli yardım talepli olarak tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. 28.02.2018 tarihli 8. celsede ve 01.05.2018 tarihli davanın esası hakkındaki beyan dilekçesinde, dava dışı 3. kişi adına kayıtlı 1258 parsel yönünden bedel isteğinde bulunduğunu belirtirmiştir.
Davalı, vekaletnamenin satış için verildiğini, dava konusu yerleri satın aldığı için bu durumun davacı tarafça hazmedilemediğini ve kötüniyetli olarak davanın açıldığını, kötüye kullanım söz konusu olsa idi adına kayıtlı başka taşınmalarında devredileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevi kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 1258 parsel yönünden bedele, 716 parsel yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalının istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 1258 parsel sayılı taşınmazın 4655/31920 payı ve 716 parsel sayılı taşınmazın 3/9 payı davacı ... adına kayıtlı iken, ... 2. Noterliği 24.04.2002 tarih 2857 yevmiye numaralı vekaletname ile davalı kardeşi vekil ... tarafından 29.04.2002 tarihli akitle 37.500.000.000ETL bedelle dava dışı...’ya devredildiği, onunda 29.08.2002 tarihli akit ile aynı bedelle davalı ...’e devrettiği, dava konusu 716 parsel sayılı taşınmazda ...’in de 3/9 payının bulunduğu, dava dışı 3. kişilerden de pay satın aldığı, bir kısım payını devrettiği, taşınmazın ifraz ve yenileme işlemleri neticesinde 101 ada 349 parsel olduğu ve davalı ... adına 267/360 payın 12.12.2013 tarihli yenileme işlemi ile tescil edildiği, dava konusu 1258 parsel sayılı taşınmazdaki payın ise ... tarafından 08.12.2009 tarihinde dava dışı ...’e devredildiği, taşınmazın 10.02.2014 tarihli yenileme işlemi ile 115 ada 53 parsel olduğu kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle dava konusu 716(yeni 101 ada 349) parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada kendisinin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasanın 35. maddesine, hem de Türk Medeni Kanunu’nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur.
Usûl Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, HMK 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usûli işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçimlik hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usûl kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Somut olayda ise, dava 17.03.2016 tarihinde açılmış olup, dava konusu 1258(yeni 115 ada 53) parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden önce 08.12.2009 tarihinde dava dışı 3. kişiye devredildiği, kayıt maliki ...’in davada taraf olmadığı, dava tarihinde önce devredilen taşınmaz yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 125. maddesinin uygulama şartlarının bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde tazminat isteğinin bulunmadığı, yargılama sırasında yapılan tazminat isteğinin usulüne uygun açılan bir dava ile ileri sürülmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, dava konusu 1258(yeni 115 ada 53) parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ...’in malik sıfatı taşımadığı, dava dilekçesinde bedel istemi de bulunmadığı gözetilerek, pasif husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.,
Davalının değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.