20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4398 Karar No: 2017/10622
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4398 Esas 2017/10622 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/4398 E. , 2017/10622 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin ... apartmanın 5 numaralı bağımsız bölüm maliki olup ... "da ikamet ettiğini, belirli zamnlarda İstanbul da yaşadığını; diğer kat maliklerinin ve yönetimin müvekkilini yurt dışında olması nedeniyle yok saydığını; 2003 tarihinden beri hiçbir genel kurul toplantılarını bildirmediklerini, Temmuz 2011 tarihli toplantı tutanağından önceki tutanakların bilgisayar veya daktilo ile yazılarak sonradan karar defterine yapıştırıldığını, usulsüz kararlar alındığını; karar defterin noter tasdiki olmadığını, tespitini istediğini, 16/10/2014 tarihli genel kurul toplantısında tanımadığı ve kendisini avukat olarak söyleyen kişinin de toplantıya katıldığını, davalıların derdest davaları etkilemek için kasten Temmuz 2011 tarihinden önceki genel kurul kararlarını bu tarihten sonra değiştirerek tanzim ettiklerini, bu kararları karar defterine sonradan yapıştırıldıklarını beyan ederek, kiriminal labaratuvar incelemesi yapılarak bu kararların iptaline; bundan sonra verilen sahte kararların mutlak butlanla batıl sayılmasına; 16/10/2014 tarihli genel kurula katılan müvekkilinin hakaret ve baskı yaparak toplantıyı terk etmeye icbar edilmesi nedeniyle alınan kararların iptaline ve yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davacının ana taşınmazın 5 nolu bağımsız bölüm maliki olduğu; apartmanda toplam altı adet bağımsız bölüm bulunup iptali istenen 16/10/2014 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısının Kat Mülkiyeti Kanununun 30. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapılıp, karar alındığı; aynı kanunun 34. ve 41. maddeleri gereği yönetici ve denetçi seçiminin yine sayı ve arsa payı çoğunluğuyla usulüne uygun olarak yapıldığı; toplantıda kabul edilen bahçe düzenlemesi, ışıklandırma gibi işlerin KMK"nın 19. maddesinde belirtilen nitelikli işlerden olmadığı için 4/5 oranında çoğunluğun da gerekmediği anlaşılmış; her nekadar davacı işbu toplantıdan hakaret ve baskıyla terk etmeye zorlandığı belirtilmiş ise de bu iddiayı ispatlar usulüne uygun delil de ibraz edilmediği, davacının iddialarının ispatlanamadığı; ayrıca Temmuz 2011 tarihinden önce alınan kararların yönetimce değiştirilerek karar defterine sonradan yapıştırıldığı hususunda kriminal inceleme talep edilmiş ise de usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda belirtildiği üzere alınan kararların toplantı tarihinden sonra yazılarak yapıştırıldığının tespit edilemediği, kararların altında ıslak imzaların bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; Temmuz 2011 tarihinden sonra değiştirerek tanzim edilen kararların defterine tarihlerinden sonra yapıştırıldıklarının tespiti, bu kararların iptali; 16/10/2014 tarihinde toplanan kat malikleri kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.