20. Hukuk Dairesi 2017/1015 E. , 2017/10617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ...Sitesi ... 1083 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı zemin+bodrum katta yer alan 4 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu, tapu kayıtlarına ve projesine göre davacıya ait bodrum kattaki bölümün davalı yönetimce işgal edildiğini ve kapıcı dairesi olarak kullanıldığını, bu durumun ihtarname ile yönetime bildirilerek haksız işgalin sona erdirilmesinin talep edildiğini, ancak işgalin devam ettiğini beyan ederek apartman yöneticiliğinin kapıcı dairesi olarak işgal ettiği taşınmazdaki haksız işgalin önlenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000.-TL işgal tazminatının davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; Kat Mülkiyeti Kanununun 4. maddesi gereğince kapıcı dairesi veya odalarının ortak yerlerden sayıldığı, imar mevzuatına göre 12 daireden fazla olan taşınmazlar için ortak alan olan kapıcı dairesi bulundurulmasının zorunlu olduğu, tapuda ibraz edilen onaylı proje ile belediyedeki onaylı projelerin farklı olması halinde belediye onaylı projesinin esas alınması gerektiği, davacının 24/03/2006 tarihinde dava konusu taşınmazı satın aldığında belediyeden onaylı olan 2765 sayılı yevmiye numaralı projeyi bildiği veya bilmesi gerektiği, müdahale davasını 2010 yılında açtığı, herkesin haklarını kullanırken, borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uyması gerektiği, 05/11/2013 tarihli oturumda da belediyeden imarlı projeyi aldığını beyan ettiği, daha sonra yönetimle ihtilafa düşünce 4 yıl sonra eldeki davayı açtığı şeklindeki beyanı gözetildiğinde, belediyeden onaylı mimari projenin dikkate alınmasının gerekliliği karşısında, davacının dairesine de herhangi bir işgalin söz konusu olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Projeye aykırılık teşkil eden haksız işgalin önlenmesi, eski hale getirme ve haksız işgal nedeniyle haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkindir. 1-Ecrimisil davası yönünden;
Davacının dava dilekçesinde ecrimisil de talep ettiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek-1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmış olup ecrimisil davası Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmadığından; anılan Kanun maddesinin bu istem yönünden uygulama imkanı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Ecrimisil istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan, davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, mahkemece, ecrimisil talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı ile asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi yerine, işin esasına girilerek bu konuda karar verilmesi,
2- Eski hale getirme davası yönünden;
Taşınmazda uygulanan geçerli mimari projenin tespit edilerek varsa röleve ve tadilat projesinin usulüne uygun yapılmış olması halinde, bu projelere kat maliklerinin onay verdiklerine ilişkin belgeler de incelenip, konusunda uzman bilirkişiler ile projenin yerinde uygulanarak, varsa projeye aykırılıkların tek tek tespit edilerek, hükümde infazda tereddüt yaratmayacak şekilde bunların neler oldukları ayrı ayrı belirtilerek bunlara yönelik müdahalenin men"ine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/12/2017 günü oybirliği ile karar verildi.