5. Ceza Dairesi 2014/4182 E. , 2014/8954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle ve tüm sanıklar müdafiilerinin 17/09/2014 tarihli duruşmada sözlü savunmalarını yaptıkları anlaşılmakla dosya duruşmalı olarak incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ...hakkında verilen 29/06/2012 tarihli beraet kararının katılan vekilinin aleyhe temyizi üzerine Dairemizin 08/04/2013 tarihli kararıyla bozularak ortadan kalkmasına rağmen bozma sonrası yargılama sırasında bu konuda yeniden bir karar verilmediği saptanmış ise de mahallinde zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında iddianamede TCK"nın 37/1. maddesine yer verildiği, mahkemenin bu sanığı azmettirici olarak kabul edip aynı Kanunun 38/1. maddesi yollamasıyla ceza tertip ettiği, bu kabulde bir isabetsizlik ve savunma hakkını kısıtlayan bir durum bulunmadığı anlaşılmakla bu husus sonuca etkili görülmemiş, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-d maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işleyen sanıklar ... ve ... hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezaların infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezaların yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ise, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklardan ..."nın suç tarihinde ... Konut Yapı Kooperatifinin başkanı, ... ise yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları, emlakçılık yapan ve ... ile arkadaşlığı bulunan sanık ..."ın 12/03/2007 tarihinde 38.500,00 TL"ye aldığı ... parselde bulunan taşınmazı önce kooperatifin taşınmaz alım-satım işleriyle
ilgilenen ..."a satmaya çalıştığı, ancak imar planında yol ve park olarak görüldüğü için konut yapılamayacağından dolayı teklifinin kabul edilmediği, daha sonra ..."ın bu arsanın kooperatife satılması konusunda ... ile anlaştığı, 05/08/2008 tarihinde taşınmazın 45.500,00 TL bedelle ..."a satıldığı, 18/08/2008 tarihinde ise bu kişi tarafından 1.075.000,00 TL"ye kooperatife temsile yetkili olan ... ve ..."ın imzasını taşıyan belgelerle satışının yapıldığı, yine ... ve ..."ın imzasını taşıyan kooperatife ait çeklerle satın alma bedelinin ..."a ödendiği, suç tarihi itibariyle taşınmazın gerçek değerinin 193.383,93 TL olduğu, hükme esas alınan itibara değer 03/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere taşınmazın satış değerinden gerçek değerinin çıkarılması sonucu tespit edilen 880.616,07 TL"nin ..."ın azmettirmesi sonucu ... ve ... tarafından mal edinildiği, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirilen eylemler ve zimmet miktarının daire dışı araştırmalar, yazışmalar ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkarılabildiği anlaşılmakla,
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
Haklarındaki mahkumiyet hükümleri onanan ... ve ..."nın kooperatife satılması hususunda anlaştıkları ... parselde bulunan taşınmazın ..."ın satıştan elde edeceği kazancın vergilendirilmemesi için ortak arkadaşları olan bu sanığa 05/08/2008 tarihinde 45.500,00 TL bedelle satıldığı, 18/08/2008 tarihinde ise 1.075.000,00 TL bedelle taşınmazın bu kez kooperatife satıldığı, ancak bedelinin ... adına düzenlenen çeklerle ödendiği anlaşılan olayda bu sanığın eyleminin ..."ın kazancının vergilendirilmemesi için taşınmaz satımına aracılık etmekten ibaret olduğu, ödeme çeklerinin adına düzenlenmediği, bu kapsamdaki savunmasının aksini gösterir ve zimmet eylemine iştirak ettiğine ilişkin her türlü kuşkudan arınmış yeterli delil elde edilemediği, oluşan şüpheli durumun lehine yorumlanması gerektiği gözetilmeden beraeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 62/son maddesindeki, "Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır." hükmü ile 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen zimmet suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği gözetilmeden aynı Kanunun 37/1. maddesi uyarınca cezalandırılması yoluna gidilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen cezaların süresi, infazı gereken bölümleri, hükümlerin onanarak kesinleşmesi, ... yönünden CMK"nın 102/2. maddesindeki sürelerin aşılmaması karşısında tahliye ve yakalama kararlarının kaldırılması yönündeki taleplerinin REDDİNE, bozmanın lehe mahiyeti gözetilerek sanık ... hakkındaki yakalama kararının ise KALDIRILMASINA, bu konuda ilgili yerlere yazı yazılmasına, 24/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
24/09/2014 tarihinde verilen iş bu karar 01/10/2014 tarihinde Yargıtay C.Savcılarından ..."ün hazır olduğu halde sanık ... müdafii Av. ... ile sanık ... müdafii Av....un yüzüne karşı tefhim olundu.