16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16043 Karar No: 2017/9262 Karar Tarihi: 22.12.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/16043 Esas 2017/9262 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/16043 E. , 2017/9262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 238 ada 18 parsel sayılı 19.753,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2"şer hisse ile Hacı Mehmet çocukları .... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davalı ... adına kayıtlı 1/2 paya ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, davalı .... adına kayıtlı 1/2 paya yönelik davanın ise usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazda 1/2 pay sahibi olan davalı Osman Cavlak’ın 30.07.2008 tarihinde dava açılmadan önce öldüğü, dava tarihinde ölü olan kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasaya uygun değildir. 6100 sayılı HMK"nın 124/4 maddesinde; "Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, çekişmeli 238 ada 18 parsel sayılı taşınmazda 1/2 pay sahibi olan ....’ın, ölü olduğuna dair tapu kaydında bir şerh bulunmadığına göre, davacı Hazine’nin, ....’ı davalı olarak göstermiş olması kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilmelidir. Davacı Hazine’nin 11.06.2015 havale tarihli dilekçesi ile taraf değişikliği talebinde de bulunduğu gözetilerek Osman Cavlak mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacıya süre verilmeli, mirasçılar davaya dahil edildikten sonra göstermeleri halinde delilleri toplanmalı, ondan sonra toplanmış ya da toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında bir hüküm kurulmalıdır. Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.