
Esas No: 2017/23037
Karar No: 2019/1601
Karar Tarihi: 06.02.2019
Tehdit - kasten yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/23037 Esas 2019/1601 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın yöntemince kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı hususunun, mahallinde kanun yararına bozmaya konu edilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede,
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen miktar itibarı ile kesin olan hükmün temyiz edildiği ve mahkemenin sanığın temyiz isteminin reddine ilişkin kararı yasaya uygun bulunduğundan, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 315/2. maddesi gereğince REDDİNE, Yerel Mahkemenin ret kararının ONANMASINA,
B) Tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince ,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ,belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
1) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması niteliğindeki 12.01.2012 tarihli kararla neticelenen 2010/664 E. 2012/31 K. sayılı dosyada, sanığın yokluğunda verilen kararın sanığın 16.11.2011 tarihli duruşmada en son bildirdiği adres dışında başka bir adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu 35.maddesine göre tebliğ edildiği ve aynı Kanunun 10. maddesine aykırı davranıldığı, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın yöntemince kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2) Kabule göre ise;
a) Tanık Muammer’in soruşturma aşamasında alınan 10/07/2010 tarihli ve kovuşturma aşamasında alınan 28/11/2011 tarihli ifadelerinde, sanık ...’nin tehdit içerikli bir söz söylediğini belirtmediği ancak 07/06/2011 tarihli duruşmada sanık ...’nin müşteki ....’e "Seni döverim dediğini" belirtmesi karşısında, tanığın ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun açıklanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
b) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.