12. Ceza Dairesi 2016/10449 E. , 2018/6218 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 62, 53/6, 50, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;ancak;
1-Olay gecesi sanığın sevk ve idaresindeki otomobille, iki yönlü ve eğimli cadde üzerinde seyri sırasında ön ilerisinde aynı yönde seyreden katılan ... idaresindeki araca 8 metre fren izi ile arkadan çarpması sonucu bu aracın da önünde bulunan diğer araçlara çarpması sebebiyle zincirleme kazanın meydana geldiği, olay sonrası yapılan ölçümde 2.549 promil alkollü olduğunun anlaşılan sanığın kaza sonucu kendisinden şikayetçi olan iki kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda; sanık hakkında düzenlenen iddianame ile TCK"nın 44. maddesi delaletiyle taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kamu davası açılmış ve mahkemece de zarar suçu tehlike suçu kriterinden hareketle doğru uygulama yapılarak sadece sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, kolluk tarafından düzenlenen fezlekelerde olay sonucu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ayrı bir fezleke düzenlendiğinin belirtilmesi, sanığın da savunmasında, aynı olay sebebiyle Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/491 Esas sayılı dosyasında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kamu davası açıldığını beyan etmesi karşısında, Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre sanığın tek fiille bilinçli taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarını işlediği halde zararın içinde yasanın cezalandırdığı tehlikeyi de barındırdığı gözetilerek zarar suçu-tehlike suçu ölçüsü esas alınarak, sanık hakkında aynı olay ile ilgili trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılmış bir dava ve kurulmuş bir hüküm olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması;
2-Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında mağdurların uzlaşmak istemedikleri, kovuşturma aşamasında sanığın mağdurların zararını gidermek istediğini beyan etmesine rağmen, katılanların uzlaşma hususunda beyanı alınmadan ve usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi;
3-Katılanlar ..., ... ve ... kendilerini tek bir vekaletname ile atadıkları aynı vekille temsil ettirmelerine rağmen, her bir katılan yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.