Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1980
Karar No: 2014/3984

Kasten insan öldürme - Silahla tehdit - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/1980 Esas 2014/3984 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2014/1980 E.  ,  2014/3984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten insan öldürme, Silahla tehdit
    HÜKÜM : Sanık ... yönünden;
    - TCK"nın 81, 29, 53. maddelerine göre 18 yıl hapis cezasına.
    Sanık ... yönünden;
    - TCK"nın 81, 39/2-a, 29, 53. maddelerine göre 8 yıl hapis cezasına.
    - Katılan ..."a yönelik silahla
    tehdit suçundan, TCK"nın 106/2-a, 53.
    maddelerine göre 2 yıl 6 ay hapis cezasına.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    A-1)Sanık ... hakkında hükmolunan ceza miktarlarına göre, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir
    2)Sanık ...’ın maktülü kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden; Dosya içeriğine gore; olaydan 3-4 ay önce sanık ...’ın maktüle küfür etmesi üzerine maktul.."in sanığı darp etmesi nedeniyle haksız tahrikte dengenin sanık lehine bozulduğu anlaşıldığından, tahrik indiriminin asgari düzeyde uygulanmasında isabetsizlik görülmemiş tebliğnamedeki sanık ... hakkında tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiği yönünde bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
    B-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, ...’in maktül ..."i kasten , öldürme, sanık ...’in maktüle yönelik öldürme eylemi ile mağdure ...’ü silahlı tehdit suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık ... ‘in mağdure ...’ü silahlı tehdit suçunun niteliği tayin, sanık ... hakkında cezayı azaltıcı tahrike ilişen sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ... müdafiinin sübuta, takdiri indirimin uygulanması gerektiğine ve usule yönelen; sanık ... müdafiinin bir sebebe dayanmayan; müdahil ... vekilinin her iki sanık yönünden tahrikin bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
    1- Sanık ... hakkında mağdure ...’ü silahlı tehdit suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
    2- Sanık ... hakkında maktül..."i kasten öldürme ve ... hakkında maktül ...’i öldürmeye yardım suçlarından kurulan hükümler yönünden;
    Sanık ... ile eşi tanık ... arasında geçimsizlik bulunduğu, bu nedenle tanık ....’ün müşterek evlerini terk ettiği ve 17.12.2008 tarihinde boşanma davası açtığı, 09.11.2010 tarihinde .... Aile Mahkemesi tarafından boşanma kararı verildiği ancak kesinleşmediği, davanın devam ettiği sırada sanık ...’ın maktül ...ile eşi tanık .... arasında ilişki olduğunu kızı .."den öğrendiği ve maktüle husumet beslediği, bu dönem içerisinde eşini tabanca ile tehdit ettiği, köyde yalnız yaşayan ve uzun süre ceza evinde kalarak yeni çıkmış olan sanık ... ile samimi arkadaş olup, sanık ..."ın günlük ihtiyaçlarını karşılayarak maddi yardımda bulunmak suretiyle maktül ... ile ilgili husumetini sanık ...’a da ilettiği, sanık ...’ın da sanık ..."dan yana tavır sergilemesi sonucu, sanık ....’ın 13.10.2010 tarihinde sanık ...’ın aracı ile kahve önüne gelerek maktül ve köy muhtarı tanık ...’ı tehdit ettiği, bu suç nedeniyle ... Asliye ceza mahkemesinde dava açıldığı ve silahlı tehdit suçundan mahkumiyet kararı verildiği, yine olaydan 3-4 ay önce maktül ...’e sanık ...’ın küfür etmesi üzerine maktül...’in sanığı darp ettiği,
    Olaydan 8-9 ay önce tanık ...’un bulunduğu ortamlarda her iki sanığında maktül ...’i öldürme konusunda plan yaptıkları, sanık ...’ın tabancasını sanık ...’a verdiği ancak tabancanın iğnesinin arızalı olması nedeniyle bu tabancanın kullanılmadığı, her iki sanığın maktulün tanık ...’ün evine geldiğinde vurmak üzere maktülü takip ettikleri fakat maktülün tanığın evine gitmemesi üzerine olayı gerçekleştiremedikleri, plan doğrultusunda olay gecesi sanık ...’ın maktül ...’in evinin yakınında kuytu yerde maktülün kahveden çıkarak evine gelmesini beklediği, maktülün evine gelmesi ile saklandığı yerden çıkarak maktüle üç el ateş ederek öldürdüğü olayda ;
    Maktül... ile sanık ...’in ayrı yaşadığı ancak boşanma kararı kesinleşmediği için resmi nikahlı eşi olan tanık ... ile aralarındaki ilişkiyi öğrenmesinin oluşturduğu haksız tahrik altında maktülü öldürmesi için sanık ...’ı azmettirdiği ve bu yönde uygun zaman ve koşulların gerçekleşmesini bekledikleri, aradan geçen zamana rağmen bu kararlarından sebat edip dönmeyerek sanık ...’ın maktülü öldürdüğü anlaşılmakla,
    a) Sanıkların eylemlerinin tasarlanarak işlediklerinin kabulü ile sanık ... hakkında tasarlayarak öldürme, sanık ... hakkında ise tasarlayarak öldürmeye azmettirme suçlarından cezalandırılmaları yerine kasten adam öldürme ve bu suça yardım etme suçlarından yazılı şekilde karar verilmesi,
    b) Maktülden sanık ....’a yönelen haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, 1/4 ila 3/4 oranları arasında cezadan indirim öngören TCK"nun 29. maddesinin uygulaması sırasında, cezadan alt sınırdan bir indirim yapılması yerine, yazılı şekilde 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
    C-Sanık ... hakkında maktüle yönelik tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
    Gerekçede;”.... 2011 yılı yılbaşısından önce maktulün evine giderek kendi eşi ile ilişkisi olduğunu düşündüğü için maktulü "Vurmasam da vurdururum, öldürmesem de sakat bırakırım" diyerek tehdit ettiği...” kabul edildikten sonra gerekçe sonunda ve hüküm fıkrasında sanığın maktüle yönelik tehdit suçundan beraatine karar verilerek , gerekçe ile uygulama arasında çelişki oluşturulması,
    D- T.C. Anayasası"nın 90.maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239 maddeleri gereğince, sanık ve katılanlar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan yargılama gideri olarak tahsil edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin ve müdahil ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki kısmen düşünce gibi (BOZULMASINA), 18/09/2014 gününde sanık ... hakkında maktülü öldürmeye azmettirme suçunun sübut bulmadığı ve ... yönünden tasarlamanın oluşmadığı görüşünde olduğundan, Üye ..."nın karşı oyu ve oy çokluğuyla diğer yönlerden oy birliği ile karar verildi.


    Karşı Oy:
    ...Ağır Ceza Mahkemesinin 21.02.2013 tarih 2011/208 esas,2013/35 sayılı kararı ile sanık ... hakkında 5237 Sayılı TCK. 81/1, 29, 62, 53 maddeleri gereğince verilen karar eylemin 81/1 değil tasarlayarak icra edildiğinden bahisle TCK: 82/1-a maddesine göre;
    Yine diğer sanık ...’in ise sanık Nazım’ı bu suça azmettirdiğinden bahisle yine 82/1-a, 38 maddeleri gereğince verilen çoğunluğun görüşüne muhalifim.

    Şöyle ki;
    1- Sanık ...’in mahkemenin gerekçeli kararında belirtildiği gibi
    yargılamanın başından itibaren tüm aşamalarda köyde 4 dönümlük bir tarlasının olduğunu ayrıca diğer sanık ...’ın işlerine yevmiye ile yardımcı olduğunu, tanık köy muhtarı ...’nın maktulün aza arkadaşı olup, kendisi ve maktul ile sanık ... arasında hakaret ve tehdit boyutuna ulaşan karşılıklı tartışmaların olduğunu, bir kısmının adliyeye intikal ettiğini, dosyada mevcut müştekileri ... ve ... olan sanıkları ... ile ... olan suç tarihi 13.10.2010 2010/2525 soruşturma sayılı... Başsavcılığınca yapılan bir soruşturma olup, aynı yer Asliye Ceza Mahkemesine 21.03.2011 tarih ve 2011/111 sayılı iddianame ile ... hakkında kamu davası açılıp, tehdit suçundan hüküm kurulduğu, ... ile ilgili ek takipsizlik kararı verildiği tespit edilmiştir. Yine adliyeye intikal etmeyen sanığın savunmalarında ve tanık beyanlarında özellikle tanık ...’in (maktulün kayınvalidesi) beyanında öldürme olayından tahmini 2 ay önce ...’ın maktul ...’e sinkaflı küfür edip, maktul ...’in de sanık...’ı dövdüğünü (Cumhuriyet Savcılığı 05.05.2011 tarihli beyan) ...’den duyduğunu beyan etmiş olup, ... ve diğer tanıklarda bu hususu doğrulamışlardır. Yerel mahkemede bu hususu tahrik gerekçesi olarak kararında kabul etmiştir.
    Yerel Mahkeme yine gerekçesinde ...’ın tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları ile...’ın da ikrarından maktul ...’i av tüfeği ile tasarlama olmaksızın öldürdüğünü tespit edip 81/1 maddesinden hüküm kurmuştur.
    Dairemiz çoğunluk görüşü ve tebliğnamede sanığın maktulü tasarlayarak öldürdüğü kabul edilmiştir ki, bu da usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; 24.03.2014 tarih 2013/16127 sayılı tebliğnamede kovuşturma aşamasında temin edilen tanıkların ölenin kendisini daha önce dövdüğü yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceği, maktulü sanık ...’ın öldürmesi için bir sebep ve husumetin bulunmadığı, diğer sanık ...’ın ikna, yardım ve organizasyonu doğrultusunda uzunca bir süre uygun ortam ve vasıta ile zamanlama kollayarak planlama yaptığı beyan edilmiş ve bu nedenle olayın tasarlayarak işlendiği belirtilmiş ise de yukarıda açıklanan gerekçelerle sanık... ile maktul arasında öldürmeyi gerektirecek yeterli husumet mevcut olup, bu görüşe ulaşmayı gerektiren tebliğname ve çoğunluk görüşüne dayanak sanığın kardeşi ...’in beyanı olup, ...’de kovuşturma aşamasında verdiği beyanlardan 08.09.2011 tarihli mahkeme huzurunda verdiği yeminli beyanıyla vazgeçmiş ve özetle kardeşi ..’la nadiren görüştüğünü içine kapanık ve ruhsal bozukluğu olan birisi olduğunu, 22 yıl cezaevinde kaldığını,...’la tanıştıklarını ona iş yaptığını,....’a bunu gözetim altında tut dediğini, olayın oluş şekline ilişin olarak görgüye dayalı bir beyanı olmayıp, ...’ın ...’ı ...’i öldürmesi konusunda azmettirip azmettirmediğine dair herhangi bir bilgisinin olmadığı, olay olduktan sonra ..’a kardeşi ...’a sahip çıkmaması konusunda kızdığını önceki beyanlarının doğru olmadığını belirtmiştir.
    Yukarıda belirtildiği gibi her ne kadar yerel mahkemede ...’ın ...’ı tasarlayarak değil kasten öldürmeye yardımdan 5237 Sayılı TCK 39/2 maddesinden tecziyesine karar vermiş ise de;
    Kararın tartışıldığı hüküm fıkrasında delillerin tartışılmasında hükme esas alınan ve reddedilen delillerin ve bu arada kararın dayanağı olan tanık ...’in önceki beyanlarına itibar edip mahkeme huzurunda olayı tamamen reddeden beyanına neden itibar etmediği hususu tartışılmamış olup, Yusuf’un beyanının haricinde sanık...’ın diğer sanık...’ı azmettirdiğine dair inkar edilen beyandan başka herhangi bir delilde mevcut değildir.
    Vicdani kanaate ulaşılabilmesi için şüphenin yenilmesi gerekli olduğundan şüphenin yenilmesinde başarılı olunamaması durumunda bundan sanığın yararlanması gerekmektedir. Ceza mahkumiyeti yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet büyük veya küçük bir olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu da budur.
    Bu nedenlerle sanık ...’in beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    (CGK. 15.04.2014 tarih, 2013/1-255 esas 2014/180 karar – 19.11.2013 tarih, 2013/1-355 esas 2013/456 karar sayılı örnek kararlar)





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi