Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/169
Karar No: 2019/2236
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/169 Esas 2019/2236 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/169 E.  ,  2019/2236 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı İstemi:
    Dava, davacının, 25/11/2000-14/10/2014 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurumun fer"i müdahil olması gerektiğini, çalışma iddiasının davalı Kurum kayıtlarına eşdeğer belgelerle ispatlanması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle hakdüşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, iddiaya ilişkin yazılı delillerin araştırılması ve sosyal güvenlik kapsamında sayılmayı gerektirir bir çalışma olup olmadığının araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı adına vakıf başkanı özetle; muhtaç olduğu belirlenen davacıya 19/12/2012 tarihine kadar belirli aralıklarla nakdi yardım yapıldığını, 2022 sayılı yasadan yararlanan davacının 01.08.1993 tarihinden itibaren engelli aylığı aldığını ve bu aylığı alırken çalışmasının mümkün olmadığını, vakfın böyle bir davada taraf olmasının söz konusu olmadığını beyan etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece Mahkemesince "... davacının 2000 – 2014 süresinde Kemalpaşa Adliyesi santralinde santral görevlisi olarak çalıştığı açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, aynı tanık söylemlerinden, davacının engelli aylığı dışında ayrıca ... Adliyesinde santral görevlisi olarak çalışması nedeniyle ücretlerinin ... Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı fonundan ödendiği belli olmaktadır. Bu durumda davacının çalışma olgusu göz önüne alındığında; adı geçenin ... Adliyesinde santral görevlisi olarak çalışmasından kaynaklanan ücretlerinin ... Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı fonundan karşılanması nedeniyle; 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 7.maddesinde belirtildiği üzere, mülki idare amirlerinin Vakfın tabi başkanı olduğundan hareketle, davada taraf sıfatının .../... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığına ait olduğunun kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla ilgili vakfın davalı sıfatıyla davaya katılması sağlanmış ve davacının 25/11/2000 – 14/10/2014 tarihleri arasında ... Adliyesinde santral görevlisi olarak 506 sayılı Yasanın 2.maddesi anlamında ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında fiilen çalıştığı kanaatine varılmıştır..." gerekçesi ile
    "1-Davanın KABULÜNE,
    Davacının Kemalpaşa Sosyal Yardımlaşma Vakfı Başkanlığı nezdinde 25/11/2000-14/10/2014 tarihleri arasında hizmet aktine istinaden ve cari asgari ücret üzerinden 5000 gün çalıştığı, bu çalışmalarının Kuruma bildirilmediğinin tespitine,
    Adalet bakanlığına karşı açılan davanın husumet nedeni ile REDDİNE" karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiği halde davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalı ... lehine vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya 2022 sayılı Yasa kapsamında bağlanan aylığın davacının çalışması kapsamında ödenen bir aylık olduğundan söz edilemeyeceğini, Vakıf çalışanlarının tanıklığına başvurulmadan, eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu ve çalışma olgusunun somut delillerle ispatlanmadığını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı adına vakıf başkanı istinaf dilekçesinde özetle; davacıya zaman zaman sosyal yardımda bulunulmasının maaşını kurumlarından aldığını göstermeyeceğini, sorumluluğun hizmeti alan kurumda olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince "...dava konusu edilen ve 25/11/2000-14/10/2014 tarihleri arasını kapsadığı iddia edilen çalışmanın, ... Adliyesinde santral görevlisi olarak geçtiği iddia edilmesine karşın; tüm çalışma ve ödemelerin kayıtlara yansıması gereği bulunan kamu kuruluşundaki çalışma iddiası yönünden herhangi bir yazılı delil veya delil başlangıcının bulunmadığı; engel düzeyi nedeniyle annesine evde bakım ücreti ödenen davacının, ilk derece mahkemesi kararıyla tespit edilen 15 yıla yakın dönemde, 5000 günlük çalışmasının, salt tanık anlatımlarına dayanılarak kabulüne olanak bulunmadığı; kayıt ve belgelerle desteklenmeyen çalışma iddiası konusunda, tanık anlatımlarına dayalı olarak istemin kabulü yönünde kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu ... "gerekçesiyle
    " 1- ... 14. İş Mahkemesi’nin 08/06/2017 tarih 2014/277 Esas 2017/202 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    2- Davanın REDDİNE " karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının kayıt dışı çalıştırıldığını, somut olayda mutlak delilin tanık beyanları olduğunu, 2000-2014 yılları arasında görev yapmış hakim ve savcıların tanıklıklarına da başvurulabileceğini, adliyenin santralinde telefon bağlantılarını yapan kişinin kim olduğunu bilebileceklerini beyanla temyiz yoluna başvurmuştur.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/9/1999 gün 1999/21-510-527, 30/6/1999 gün 1999/21-549-555- 3/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/08/1993 tarihinden itibaren 2022 sayılı Yasa kapsamında aylık aldığı, davacıya 19/12/2012 tarihine kadar davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yardım yapıldığı, ayrıca davacının annesi ...’ya 01/05/2009-28/02/2013 tarihleri arasında davacının bakımını gerçekleştirdiği için evde bakım ücreti ödendiği, davacının çalışmasının geçtiğini iddia ettiği ... Adliyesi tarafından müzekkereye verilen yanıtta; adliyede bir santralin bulunduğu ve ... isimli çalışanın görevlendirildiği, ancak satralin telesekreter üzerinden bağlantı sağlaması sebebi ile santral memuru olarak görevlendirilen ..."nın kalem işlerinde çalıştırıldığı, davacıya ödeme yapıldığına dair kayıt olmadığı bildirilmiş olup adliye çalışanları ile davalı vakıf çalışanlarının beyanlarına başvurulduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, her ne kadar davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşu olsa da tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından çalışma iddiası ve ücretin nasıl ödendiği hususlarında eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiği açıktır.Yapılacak iş, ihtilaflı dönemde... Adliyesinin, Kaymakamlık ile aynı bina içinde faaliyet gösterip göstermediğini, kendine mahsus bir adliye binası olup olmadığını, ayrı bir adliye binası içinde faliyet gösteriliyorsa bunun hangi tarihten itibaren olduğunu davalı ... Bakanlığından sormak, santralin sadece adliye çalışanları mı yoksa aynı zamanda kaymakamlık çalışanları için de hizmet verip vermediğini araştırmak, Hakimler ve Savcılar Kurulu"ndan ihtilaflı dönemde ... Adliyesinde görev yapan hakim ve Cumhuriyet savcılarının isimlerini ve değişmişse yeni görev yerlerini bildirmesini isteyerek tanıklığına başvurmak, davacının annesine ve kendisine hangi tarihlerde hangi nedenle yardım yapıldığı ve bu tarihlerde davacının çalışmasının mümkün olup olmadığını belirlemek, davacının çalışması, ücretinin kim tarafından ödendiği hususlarında yöntemince beyanlarını almak, davacının ücretinin ne şekilde kim tarafından karşılandığını açıklığa kavuşturmak ve bu sayede işvereni belirleyip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nın 373/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi