Yargı görevini yapanı etkileme - Soruşturmanın gizliliğinin ihlali - Hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3829 Esas 2016/2263 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3829
Karar No: 2016/2263
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargı görevini yapanı etkileme - Soruşturmanın gizliliğinin ihlali - Hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/3829 Esas 2016/2263 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın yargı görevini etkileme, soruşturmanın gizliliğini ihlal etme ve hakaret suçlarından mahkum olduğu belirtilen kararda; tayin olunan cezaların neden ertelenmediğine ve açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, suçun işleniş şekli, sanığın olumsuz hali ve yeniden suç işlemeye yönelik olumlu bir kanaat oluşmadığı belirtilmiş.
Kararda, sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı TCK'nın 277, 43, 53. maddeleri uyarınca hapis cezası verildiği, soruşturmanın gizliliğinin ihlali suçundan 5237 sayılı TCK'nın 285/5, 53. maddeleri uyarınca hapis cezası verildiği ve yargı görevini etkileme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 125/1-2-4, 43, 53. maddeleri uyarınca hapis cezası verildiği belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından 24.11.2015 tarihinde yayımlanan kararın da göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilmektedir. Soruşturmanın gizliliğinin ihlali suçunun oluşabilmesi için, soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol açacak şekilde görüntülerinin yayınlanması gerektiği belirtilen kararda, sanığın eyleminin bu unsurları taşımadığı vurgulanmış ve bu suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2015/3829 E. , 2016/2263 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Yargı görevini yapanı etkileme, Soruşturmanın gizliliğinin ihlali, Hakaret
Hüküm : 1- 5237 sayılı TCK"nın 277, 43, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- 5237 sayılı TCK"nın 285/5, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- 5237 sayılı TCK"nın 125/1-2-4, 43, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tayin olunan cezaların neden ertelenmediğine ve açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, derdest olan dosyalarının yanı sıra, müşahede olunan kişiliği, eylemin işleniş şekli, suç işleme konusundaki olumsuz hali, yeniden suç işlemekten çekineceği konusunda olumlu bir kanaate varılamadığı gibi gösterilen gerekçelerin yasal ve yeterli bulunması karşısında tebliğnamede bu konuda bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
a- Tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceği husununun tartışmasız bırakılması,
b- TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması
bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
2- Sanık hakkında soruşturmanın gizliliğinin ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Soruşturmanın gizliliğinin ihlali suçunun oluşabilmesi için, soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol açacak şekilde görüntülerinin yayınlanması gerektiği,
Somut olayda; yerel gazetesindeki köşesinde katılanlarla arasında geçen tartışmayı konu eden bir yazı yazan sanığın, katılan Mükerrem"in bir suç işlediği algısı oluşturmayan normal yaşamdan bir görüntüsünü gözüne siyah çizgi çekmek suretiyle yayımlamaktan ibaret eyleminde, soruşturmanın gizliliğinin ihlali suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeksizin müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Sanık hakkında yargı görevini yapanı etkileme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
TCK 277. maddesinin 1. fıkrasında hükümden sonra 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 69. fıkrası ile yapılan değişiklik ile suçun unsurlarının yeniden düzenlenmesi karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.