Davacı D.. A.. vekili Avukat İ.P.. tarafından, davalı E.Ü.A.Ş. Genel Müdürlüğü aleyhine 07/05/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeni ile tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, A. İlçesi, Y.. Köyünde bulunan taşınmazlarına ektikleri ürünlerin, A. E.. termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradıkları zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı, termik santralin işletilmesinden dolayı çevreye herhangi bir zarar verilmediğini, resmi kurumlarca hava kalitesinin sürekli ölçüldüğünü, yönetmeliklerle belirlenen sınır değerlerin aşılmadığını, küllerin toprakla örtüldüğünü düzenli olarak nemlendirme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, mahallinde yapılan tespite göre, davalının işlettiği termik santralin çevreye olumsuz etkisi nedeni ile davacının ektiği üründe verim kaybı olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi, belge ve tapu kayıtlarından, davacılar D.. A.. ve G.A.."in dava konusu taşınmazlarda ayrı ayrı hisseleri bulunduğu, her ikisinin hisselerinin toplamı üzerinden ekili ürünlerindeki zararın hesaplandığı ve mahkemece de zarar tutarı ayrılmadan tek bir kalem olarak hüküm altına alındığı ne var ki mahkemenin gerekçeli karar başlığında sadece D.. A.."nün davacı olarak yazıldığı görülmektedir. 6100 sayılı HMK 297/1-b maddesi uyarınca hüküm, Türk Milleti adına verilir ve tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini kapsar. Şu durumda mahkemece, dava dilekçesinde davacılar arasında gösterilen G. A."in karar başlığına yazılmaması, böylelikle onun hissesine isabet eden tazminat tutarının da karar başlığında davacı olarak gösterilen D.. A.. lehine hükmedilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.