10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/5446 Karar No: 2016/2267 Karar Tarihi: 20.09.2016
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/5446 Esas 2016/2267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında ikinci kez aynı suçu işlemesi sonucunda açılan dava, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasındaki hüküm gereğince kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle düşürülmüştür. Bu nedenle karar BOZULMUŞTUR. Kanun maddesi olarak da TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası gösterilmiştir. TCK'nın 191. maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçunu tanımlarken, 5. fıkrası ise erteleme süresi zarfında aynı suçu tekrar işlemenin cezasını belirlemektedir. CMK'nın 223. maddesi ise davanın düşmesini düzenlemektedir.
10. Ceza Dairesi 2013/5446 E. , 2016/2267 K. "İçtihat Metni"
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Suç Tarihi : 15/11/2011 Hüküm : Mahkûmiyet Temyiz Eden : Sanık
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan Aksaray 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 14.06.2011 tarihinde 2010/422 ve 2011/615 sayılı kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında sanığın ikinci kez aynı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca davanın düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.