Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/15245 Esas 2017/13739 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1) Sanığın ve katılanın olayın gerçekleşmesine ilişkin farklı anlatımlarda bulundukları, sanığın katılanın kendisine olaydan 6-7 ay kadar önce verdiği paranın sahte olduğundan bahisle olay günü karşılaşınca bu hususu katılandan sorduğunda aralarında tartışma çıktığını, verilen paranın sahte olduğunun ... isimli şahsa verdiğinde anlaşıldığını savunması, katılanın ise sanık ile aralarında bu şekilde bir para alış verişinin olmadığını bildirmesine göre; olay anında sanık ile katılanın yanında bulunan... ile ..."in olayla ilgili tanık olarak beyanlarının alınmasının ardından suç vasfının ve sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanığın yaralama eyleminden ayrı olarak katılanın boğazına bıçak dayayıp “keseyim mi seni” şeklindeki sözleri ile yaralama suçunun yanında silahla tehdit suçunun da oluştuğunun gözetilmemesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"un 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu s ebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.