Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davası ile aynı davacı tarafından bağımsız olarak açılan "iştirak nafakasının kaldırılması”na ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk 21.03.2011 doğumlu olup, boşanma kararıyla velayeti davalıya bırakılmış, karar 08.03.2013 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 19.06.2013 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, “velayetinin davalıdan alınmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığı, davalının Mardin"de kendi yaşam ortamında ve şartlarında çocuğuyla yeterince ilgilendiği” kabul edildiği halde, “çocuktaki geniz eti sorunun giderilmesi için davalının herhangi bir girişimde bulunmadığı, ..."de bulunan davacı (baba) yanında çocuğun sağlık sorununun çözümlenmesinin sağlık imkanları bakımından daha kolay ve elverişli olacağı” gerekçesiyle velayetin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının, kişisel ilişki tesisi için 03.06.2013 tarihinde çocuğu alıp ..."e götürdüğü, bir daha davalıya teslim etmediği, toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Çocuğun sağlık sorunlarına kayıtsız kaldığına ilişkin bir delil mevcut değildir. Çocuğu ile yeterince ilgilendiği mahkemece de esasen kabul edilmiştir. Çocuğun baba yanındaki yaşam ortamına uyum sağlamış olması, tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Dosyadaki deliller, velayetin değiştirilmesini haklı gösterecek yeterlikte bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, iştirak nafakası, velayetin değişikliğine ilişkin karara bağlı olarak kaldırıldığına göre, bozma sebebi karşısında bu hususta yeniden hüküm tesis edileceğinden, bu yönün bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2015 (Salı)