Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/8862 Esas 2020/500 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8862
Karar No: 2020/500
Karar Tarihi: 13.01.2020

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/8862 Esas 2020/500 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme tarafından hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verilen sanığın temyiz başvuruları incelendi. Kararda, sanığın istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceği göz önünde bulundurulmaksızın savunma hakkının kısıtlanarak mahkumiyetine karar verildiği, sanığın mala zarar verme suçuyla ilgili beraat yerine mahkumiyet kararı verildiği, Anayasa Mahkemesi'nin hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi konusunda zorunluluk bulunduğu, sanığın suçu tekerrür nedeniyle işlediği ve cezasının en ağırından fazla olmaması gerektiği açıklanmıştır. Bu nedenlerle, hükümler bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu\"nun 196/2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu\"nun 142/2-h maddesi, TCK'nın 53. maddesi, TCK'nın 191. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, CMK'nın 223. maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa\"nın 108/2. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2019/8862 E.  ,  2020/500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 196/2. maddesinde yer alan "Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir." şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h maddesinde düzenlenen hırsızlık suçlarına ilişkin cezanın alt sınırının 5 yıl olması karşısında, sanığın istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceği gözetilmeksizin savunma hakkı kısıtlanarak yargılamaya devamla mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Sanığın müştekinin aracını çaldığı, araçta meydana gelen hasarın eylemin aracın mülkiyetine yönelik olması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı göz ardı edilerek, beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
    3-Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4-Sanığın 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesine esas alınan Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2014 tarih, 2014/103 Esas ve 2014/129 Karar sayılı kararındaki suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan olması ve 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi, aynı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası ve 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası karşısında atılı suçla ilgili "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" veya “Davanın düşmesine” karar verilmesi gerekeceğinden, anılan ilamın 191. madde hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Yasa"nın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/07/2009 tarih, 2008/744 Esas ve 2009/745 Karar sayılı kararındaki en ağır cezanın tekerrüre esas alındığının belirtilmesi gerekirken, birden fazla tekerrüre esas alınan ilam gösterilerek hüküm kurulması suretiyle infazda duraksamaya neden olunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.