Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/633 Esas 2020/3996 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç karanının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, hakkında üyelikten çıkarılma kararı verildiğini, ancak ihracın mahkeme kararı ile ortadan kaldırıldığını, bu sefer kooperatif yönetim kurulunca tekrar üyelikten çıkartıldığını, alınan bu kararın kooperatif anasözleşmesine ve Kanun"a aykırı olduğunu ileri sürerek, söz konusu yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 01.03.2017 tarihli 2016/1920 Esas 2017/644 Karar sayılı ilamı ile davalı kooperatifçe gönderilen ikinci ihtarnamenin davacıya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosya içerisinde bulunmadığı, ikinci ihtarın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin tebligat evrakı ilgili yerlerden celb edilerek, tebligat yapılmış olması halinde bu kez davacının iddia ettiği şekilde borç bulunup bulunmadığının tespit edilip, ihtarnamenin içeriğinin doğruluğu denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyma kararı sonucu yapılan yargılamada; davacıya gönderilen 2 ihtarın PTT barkod sorgu sisteminden internet ortamında yapılan sorgulamada evrakın tebliğ edildiğine ilişkin bir kayda ulaşılamadığı, bu barkod numarası ile davacıya gönderilen evrak davacıya ulaşmış veya tebliğ edilmiş olsa dahi gönderi içinde hangi evrakın olduğunun bilinemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.