Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/23534
Karar No: 2014/3503
Karar Tarihi: 11.02.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/23534 Esas 2014/3503 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/23534 E.  ,  2014/3503 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/02/2012
    NUMARASI : 2007/74-2012/76

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat D.. A... ile davalı vekili avukat H. İ.... B...."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, 19.2.1987 tarihli vekaletname ile davalı bankanın avukatı olarak dava ve icra dosyalarını takip ettiğini, ancak 27.2.2002 tarihli ihtarla sözleşme feshedilip, kendisinin de azledildiğini, vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.217,0 TL vekalet ücretinin,temerrüt tarihi olan 12.6.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, azlin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince, "davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, ancak haklı olarak azledilen avukata kusur ve ihmali olmayan dosyalar yönünden hakkaniyete uygun bir ücretin verilmesi gerektiği" kabul edilerek, davacının kusur ve ihmalinin bulunmadığı dosyalar yönünden sözleşme gereğince karşı taraf vekalet ücretlerinin 1/2 miktarları üzerinden davanın kısmen kabulüne, 38.146,66 TL ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı Bankanın vekili olarak dava ve icra dosyalarını takip ederken, sözleşmenin feshedilerek, kendisinin de azledildiğini ileri sürerek, vekalet ücretlerinin tahsili için eldeki davayı açmış, davalı ise davacının ihmal ve kusurlu davranışları nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacıya görev yaparken alması gereken ücretlerin ödendiğini, herhangi bir vekalet ücreti borçlarının bulunmadığını savunmuştur.
    Taraflar arasındaki 19.2.1987 tarihli vekalet sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin 2. maddesinde aylık ücretin belirlendiği, yine aynı maddede "yalnız icra dosyalarının takip ve sonuçlandırılmasından dolayı Baro ücret tarifesine göre icra Memurluğunca takdir edilen veya tetkik mercii veya Yargıtay İcra İflas Dairesince hükmedilen avukatlık ücretinin yarısının avukata ait olacağı, bu ücretin ödenebilmesi için de alacağın tamamının veya bir kısmının avukatlık ücreti ile birlikte tahsil edilmesinin şart olduğu, kalan yarı avukatlık ücreti ile davalar nedeniyle hükmedilerek borçlulardan tahsil edilen avukatlık ücretinin ise bankaya ait olacağı" belirtilmiştir.
    Sözleşmenin 10. maddesinin 1. fıkrasında, "sözleşme süresinin bir yıl olduğu, tarafların sürenin bitiminden bir ay öncesinden akdin devam etmeyeceği konusunda yazılı ihbarda bulunmamaları halinde sözleşmenin, bir yıl uzamış sayılacağı", 2. fıkrasında da "ihbar tarihinden bir ay sonra geçerli olmak üzere taraflarca sözleşmenin her zaman feshedilebileceği" yazılıdır.
    Somut olayda davalı Banka tarafından sözleşmenin 10. maddesinin 2. fıkrasına göre, ihbar tarihinden bir ay sonra geçerli olmak üzere 27.2.2002 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedildiği ihtilafsız olup, davacı tarafından iş bu davadan önce, taraflar arasında aynı sözleşmelerden kaynaklanan ve davacı avukat tarafından takip edilen diğer dava ve takiplerle ilgili vekalet ücreti alacağının tahsili için, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/528 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan davada sözleşmenin haksız olarak feshedildiği kabul edilerek, bilirkişi raporunda sözleşmenin 2. maddesine göre yapılan hesaplamaya göre davacı avukatın hak kazandığı vekalet ücreti üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, tarafların temyizi üzerine Dairemizce davalının tüm temyiz itirazları reddedilmek suretiyle "bir kısım icra takipleri nedeniyle de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle" hükmün davacı yararına bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak 11.5.2009 tarihli kararla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, söz konusu hükmün Dairemizce 2009/9235 esas, 2010/689 karar sayılı ve 27.1.2010 tarih ilamla onandığı, 2011/983 esas, 2011/14111 karar ve 27.1.2010 tarihli ilamla karar düzeltme talebi de reddedilerek hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    O halde davacı avukat tarafından takip edilen diğer dava ve takiplerle ilgili vekalet ücreti alacağının tahsili istemiyle aynı sözleşme ilişkisi kapsamında ve aynı taraflar arasında görülüp kesinleşen, az yukarda değinilen dava dosyasında tespit edilen maddi olguların, eldeki dava yönünden kesin delil teşkil edeceği göz önüne alınarak, buna göre yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi