MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1) Sanık ile müşteki arasında, sanığın teyzesinin müşteki tarafından darp edildiği iddiası nedeniyle husumet bulunduğu, müşteki ile tanık...’ın ilk anlatımları ve 07.05.2014 tarihli kamera görüntü kayıtlarını izleme tutanağı içeriğine göre “olay tarihinde sanığın araçla müştekinin bulunduğu yere gelip av tüfeği ile yakın mesafeden kaçmak üzere sırtı dönük olan müştekiye 2 el ateş ettiği, müştekinin göğüs ve sırt bölgesindeki saçma yarası nedeniyle hayati tehlike meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda;
Sanığın hedef aldığı vücut bölgesi, etkili mesafeden ateş edilmesi, kullanılan vasıtanın elverişliliği, yaralanmanın niteliği dikkate alındığında; sanığın fiiline bağlı olarak ortaya çıkan kastının kasten öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
2) Sanık hakkında TCK"nin 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla istem gibi BOZULMASINA, 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.