10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1691 Karar No: 2018/8392 Karar Tarihi: 23.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1691 Esas 2018/8392 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/1691 E. , 2018/8392 K.
"İçtihat Metni"
......
Dava, Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine, dair karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki davada, davacının ilişkili olduğu Sauna işyerinde davalı kurumca ........ servisi kapsamında yapılan inceleme ile 5510 sayılı Yasanın 86’ncı maddesi hükümlerine göre, sigortasız çalıştırılan 5 kişinin tespit edilmesi sonucunda işyeri tescili ile beraber, idari para cezalarının kesildiği, davacı hakkında işveren sıfatı ile Kurumca sorumlu tutulması nedeniyle, uyuşmazlığın doğduğu ve mahkemece verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme Emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme Emrine İtiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 88/16. maddesine göre, kurumca düzenlenen ödeme emirleri nedeniyle açılacak davaların iş mahkemesinin görev alanında olduğu tartışmasızdır. Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 102’nci (506 sayılı Kanunun 140) maddesinde davalı Kurum tarafından verilen idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; idari para cezasını gerektiren şartlar oluştuğunda Kurum tarafından verilecek idari para cezası ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde, idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Ne var ki; Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacaktır.
Eldeki davada ise, öncelikle, HMK’nun 31"inci maddesi kapsamında davacının isticvabı ile talebinin idari para cezasına mı yoksa idari para cezasına konu edinen ödeme emirlerinin iptaline mi yönelik olduğu hususları belirlenmeli talebin salt idari para vezalarına yönelik olduğunun anlaşılması halinde, davaya bakma görevinin idare mahkemeleri olduğu hususunun dikkate alınması ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirmeye dayalı karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.