Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/12127
Karar No: 2020/6855
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/12127 Esas 2020/6855 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2018/12127 E.  ,  2020/6855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.06.2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin 02/04/2002 tarihinde ilk defa ... ... Belediyesinde işe başladığını, Belediye ... üyesi olduğunu, 2007 yılından itibaren çöp kamyonunda çalıştığını, ancak belediyenin alt işvereni ...İmar ... Ltd. Şti.’nin ve Uluyol İnş. Temizlik Ulaştırma Ltd. Şti.’nin işçisi olarak gösterildiğini, 2009 yılının Nisan ayının sonunda ...İmar ... Ltd. Şti.’nden çıkışının yapıldığını, bu dönemde ... Belediyesinin ilgili Kanun uyarınca ... Belediyesine devredildiğini, davacının ... Belediyesinde çalışmaya başlamış olmasına rağmen, yine muvazaalı bir şekilde ... Bel İmar ... Ltd. Şti.’nin işçisi olarak gösterildiğini, asıl işverenin işinde ve asıl işinde çalışmasına rağmen, muvazaalı olarak alt işverenler nezdinde gösterildiğini, davalı aleyhine açılan emsal dava dosyalarında da ... Belediyesi ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair kararlar verildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen davacının Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri ... ile ... arasında imzalanan 01.01.2012-31.12.2013 tarihlerini kapsayan Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılmadığını, gerçek işveren ... Belediyesi olduğundan söz konusu Toplu İş Sözleşmesinden faydalanması gerektiğini öte yandan davacının üyesi olduğu Belediye ... ile ...-Bel İmar ... ve Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasını kapsayan bir Toplu İş Sözleşmesi imzalandığını, 13.11.2013 tarihinden sonra ...-Bel şirketinde gösterilen işçilerin sırf bu Toplu İş Sözleşmesi’nden yararlandırılmamak için Toplu İş Sözleşmesi’nin imzalandığı 13.11.2013 tarihinden kısa bir süre sonra kıdem tazminatı ödeneceği vaat edilerek muvafakatleri dahi alınmadan çalışma şartlarının değiştirildiğini, sendikal ayrımcılık yapılarak farklı bir alt işverene geçirildiklerini öne sürerek sendikal tazminat ve Toplu İş Sözleşmesi’nden doğan bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; idare ile idareye ait işleri ihale yoluyla alan şirketler arasında hukuki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi niteliğinde olduğu kabul edilecek olsa dahi bu ilişkinin muvazaalı olmadığını, davalı belediyenin imzaladığı Toplu İş Sözleşmesinden davacının faydalanmasının mümkün olmadığını, davacının idare tarafından işten çıkartılmadığını, davacının işvereni olmayan idarenin davacının iş akdinin feshinde de yetkili ve sorumlu olmasının hukuken mümkün olmadığını, yetkili ve sorumlunun davacının işvereni olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının muvazaa nedeniyle artık başlangıçtan itibaren gerçek işveren ... Belediyesinin (ve öncesinde ... Belediyesinin) işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının sendika üyesi olduğu bu nedenle Belediye’nin bağıtladığı Toplu İş Sözleşmesinden faydalanmasının mümkün olduğu ve davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, işyerinde 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin fazla çalışma ücretini düzenleyen hükmü uyarınca; fazla çalışma ücretinin %60 zamlı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu düzenleme dikkate alınmaksızın fazla çalışma alacağının hesaplandığı gerekçesi ile davalınn istinaf başvurusu kabul edilerek, hükmün ortadan kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2-Davacının davalı Belediyenin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı uyuşmazlık konusudur.
    Mahkemece, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olması nedeniyle davacının belediye ile Belediye ... arasında bağıtlanan 01.01.2012 - 31.12.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinden faydalanması gerektiği kabul edilmiştir.
    Öncelikle, belirtilen toplu iş sözleşmesinin imza tarihi 18.01.2012 olup davacının bu sendikaya 10.02.2012 tarihinde şirket işçisi olarak üye olduğu görülmektedir. Davacı, ...’in imza tarihinde sendikaya üye olmadığından, davacının davalı belediyenin bağıtladığı ...’den faydalanması sendika üyeliğinin davalı belediyeye bildirildiği tarihten itibaren mümkündür. Ne var ki; davacının sendika üyeliğinin davalı belediyeye bildirilip bildirilmediğini, bildirilmiş ise tarihini ve davacının sendika üyeliğinin devam edip etmediğini gösteren belgelere dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Açıklanan nedenle, 6356 sayılı Yasanın 39/2 inci maddesine göre imza tarihinde sendika üyesi olmayıp da sonradan sendikaya üye olduğu anlaşılan davacının üyeliğinin davalı ..."ye bildirildiği tarih ve sendika üyeliğinin devam edip etmediği araştırılmalıdır.
    Öte yandan, davacının çalışma süresini kapsayan dönemde, 01.01.2014 - 31.12.2015 tarihleri arasında yürürlükte bulunan ve 20.04.2014 tarihinde davalı ... ile Belediye ... arasında imzalanan bir Toplu İş Sözleşmesi daha bulunmaktadır. Dava konusu alacakların 25/05/2014 tarihine kadar hesaplandığının anlaşılmasına göre bu Toplu İş Sözleşmesi "nin de dikkate alınması, davacının yararlanma hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Ancak, ilk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının muvazaa nedeniyle davalı belediyenin bağıtladığı ...’lerden faydalanması gerektiği kabul edilmesine karşın davalı belediyenin bağıtladığı 01.01.2012-31.12.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi uygulandıktan sonra 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasında yürürlükte bulunan alt işveren şirket tarafından bağıtlanan toplu iş sözleşmesi de sanki davalı ... tarafından bağıtlanmış gibi dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır. Kendi içerisinde çelişkili bu husus hatalı bulunmuştur.
    Davalı ... ile dava dışı şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kabulü halinde, davacının artık alt işverenin değil, asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceğinin kabulü gerektiği kuşkusuzdur. Bu itibarla, aynı anda iki toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın mümkün olmadığı da göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının mülga 2822 sayılı Kanunun 9. maddesi ve 07.10.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6356 sayılı Kanunun 39. maddesi bağlamında 01.01.2012 - 31.12.2013 ve 01.01.2014 - 31.12.2015 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmelerinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı belirlenmeli, sonucuna göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının talepleri ile ilgili olarak bir karar verilmelidir.
    Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi