17. Hukuk Dairesi 2016/6086 E. , 2018/11926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalılardan ..."ın vergi borçlarından dolayı ½ hissesine sahip olduğu dava konusu taşınmazı 03.08.2012 tarihinde kardeşi olan diğer davalı ..."a satış yaptığını, vergi borcunun kesinleştiğini, amme borçlusu olan davalı ... tarafından yapılan tasarrufun amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla yapıldığını, davalı ..."in borçlu davalı ..."ın kardeşi olup 6183 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca aralarında yapılmış olan tasarrufun bağışlama hükmünde olduğundan hükümsüz olduğunu belirterek davanın kabulü ile ... Parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölümün ½ hissesi ile ilgili amme borçlusu davalı ... ile diğer davalı ... arasında yapılan satış işleminin, amme alacağının asıl ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; davalı ... hakkında kanuni temsilcisi olduğu ... Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti."nin vergi borçlarından dolayı takip yapıldığını, bu borçların da ödenmediğini belirterek dava konusu aynı taşınmazın ½ hissesi ile ilgili ...
ile ... arasında yapılan satış işleminin, amme alacağının asıl ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin diğer davalı ..."ın ablası olduğunu, dava konusu taşınmazın miras hissesi olarak intikal ettiğini, davalılar arasındaki satış işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, davalıların farklı şehirlerde yaşamaları nedeniyle birbirlerinin iş ve işlemlerinden haberdar olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ..."in diğer davalı kardeşinin hissesini bedelini ödeyerek satın aldığı, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından kardeşler arasındaki işlemin bağışlama hükümlerine tabi tutulamayacağı ve davalı borçlu ... adına kayıtlı başkaca taşınmazlar da ayrı bulunup borçlunun malvarlığının borcunu karşılamadığının da davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6183 sayılı Yasa"nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu davalarda Hazine için aciz vesikası ibraz etme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, mevcut malların borca yetersizliğinin anlaşılması gerekir. Mahkemece; davalı borçlu ... adına kayıtlı başkaca taşınmazlar bulunup borçlunun malvarlığının borcunu karşılamadığının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Her ne kadar davalı borçlu ... adına kayıtlı 3 adet taşınmaza davacı idare tarafından vergi borçları nedeniyle haciz konulmuşsa da; söz konusu taşınmazlar üzerinde ipotekler ve başka borçlardan dolayı konulan hacizler bulunduğu görülmekle birlikte davacının alacağını karşılamayacağı ve davalı borçlunun aciz hali sabit olduğuna göre mahkemenin borçlunun aciz halinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi doğru görülmemiştir.
2-Diğer yandan; mahkemece davalı ..."in diğer davalı kardeşinin hissesini bedelini ödeyerek satın aldığı, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından kardeşler arasındaki işlemin bağışlama hükümlerine tabi tutulamayacağı gerekçesiyle de davanın reddi dahi dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davalı borçlu ... ile 3. kişi
konumundaki diğer davalı ... kardeş bulunmaktadırlar. 6183 sayılı Yasanın 28/1. maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayılacağı ve iptale tabi oldukları hükme bağlanmış olup bu durumda davalıların iyi niyetli olup olmadıkları önem arz etmemektedir. Bu nedenle mahkemece 6183 sayılı Yasanın 28/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.