22. Hukuk Dairesi 2017/1199 E. , 2017/1451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, sendikaya üye olmasından sonra muvafakati olmadan yevmiyesinin düşürüldüğünü iddia ederek fark ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının ücretinin toplu iş sözleşmesine uygun olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 09.05.2016 tarihli ilamı ile özetle "....Islah dilekçesinin davalıya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasına dosya içinde rastlanmamıştır. Yapılacak iş, ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edilip edilmediğini araştırmak, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ise tebligat parçasını dosyaya eklemek, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiş ise ıslah dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 177. maddesine göre davalıya tebliğ edilmeden karar verilmesinin davalının savunma ve hukukî dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğu gözetilerek tebligat eksikliğini giderip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir..." gerekçesi ile bozulmuş, bozma nedenine göre de davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada, davanın aynen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülüp düşürülmediği ve davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmadığı dönemde son günlük brüt ücretinin 31,00 TL olduğu, sendikal haklardan ve toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmaya başlandığı 2004/Temmuz ayından sonra ise 24,44 TL olarak ödendiği dosya kapsamı ile sabittir. TEDAŞ ile toplu iş sözleşmesi imzalayan Tes-İş Sendikası arasında 31.05.2004 tarihinde yapılan protokol neticesinde, işçilerin toplu iş sözleşmesinden protokoldeki şartlar ve öngörüler doğrultusunda yararlandırılmaları kararlaştırılmış, getirilen özel hükümlere göre davacı ve onunla aynı şartlarda çalışan işçilerin ücretleri belirlenmiştir. Dolayısıyla, sadece davacının şahsına ilişkin ücretinin düşürülmesi veya ücretinin işverence tek taraflı olarak düşürülmesi söz konusu değildir. Bu durum karşısında, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanmaya başladığında ücretinin 24,44 TL olarak belirlenmesinde, davalı ve davacı adına hareket eden sendika ile işveren arasında imzalan 31.05.2004 tarihli protokol hükümlerinin esas alındığı açıktır. Davacıya yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken menfaatler davalı tarafça ödenmektedir. Bu şekilde davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanmasıyla birlikte toplu iş sözleşmesinin işçiler lehine getirdiği akçalı menfaatlerden (giyim yardımı, gıda yardımı, yemek yardımı, ikramiye, ilave tediye gibi) de yararlanması mümkün olup, davacının gelirinde artış meydana gelmiştir. Kaldı ki davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi imzalanırken günlük brüt ücreti 31,00 TL olarak belirlenmiş ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma durumunda ücretin toplu iş sözleşmesi ile yeniden belirleneceği hususu düzenlenmiştir. Davacı sendikaya üye olup toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğini belirttiğine göre, toplu iş sözleşmesi gereği belirlenen yeni ücretini kabul etmiş olup, hem toplu iş sözleşmesi kapsamındaki sosyal hakları hem de kapsam dışı işçilere ödenen günlük brüt ücreti talep etmesi olanaklı değildir.
Somut olayın özelliğine göre uyuşmazlığın çözümünde mülga 2822 sayılı Kanun"un 6/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.