1. Hukuk Dairesi 2020/1281 E. , 2021/1408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESPİT
Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, kayıt maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ... oğlu ..."nın 1890 yılında soyadı kanunundan önce öldüğünü, ölümünden sonra 1950 yılında ... Asliye Hukuk Mahkemesine veraset ilamı almak için başvurulduğunu ve ... oğlu ..."nın mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin verildiğini, 5199 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/1793 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, dava sırasında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/180 esas sayılı dava dosyası ile verilen veraset ilamı üzerinden hareketle ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesince yeni ve güncel bir mirasçılık belgesi alındığını, 10526 ada 2 parsel ile 5199 ada 7 parsel sayılı taşınmazların malikinin ... oğlu ... olarak görüldüğü halde nüfus kaydı bulunmaması nedeniyle mirasçıların bu taşınmazlardan faydalanamadıklarını, tapu kayıtları üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunamadıklarını, adlarına intikal yaptırılamadığını, ölü kişilerin nüfus kaydının düzeltilmesi ya da nüfusa işlenmesi gibi davaların açılmasının kanunen mümkün olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların maliki olan ... oğlu ... ile mirasbırakan ... oğlu ..."nın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davayı görev yönünden reddetmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda 7 sayılı parsel yönünden kesin hüküm nedeniyle, 2 sayılı parsel yönünden ise hukuki yarar yokluğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar Dairece “davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve kesin hüküm de bulunmadığı, işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 2 parsel sayılı taşınmaz için bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, Dairenin bozma ilamından sonra 03.12.2019 tarihli dilekçesiyle "..." ibaresinin aile şöhreti olduğunu, sonrasında bunun soyadı olarak alındığını 2 parsel sayılı taşınmazda tapu kayıt maliki "... oğlu ..."nın muris ... ... olduğunun tespitini taleple davayı ıslah ettiğine dair beyanda bulunmuştur.
Bilindiği üzere tapu kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin dava kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle mahkemece re’sen araştırma ilkesine tabi olup deliller re’sen toplanmalıdır. Kaldı ki söz konusu dilekçe niteliği itibari ile ıslah dilekçesi de değildir. Bu nedenle 2 parsel sayılı taşınmaz bakımından da taraf delilleri usulünce toplanıp, re’sen araştırılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gibi, talebin kabulüne karar verilmesi halinde ise parselin ifrazı ile oluşan tapu kayıtlarının nazara alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.