21. Hukuk Dairesi 2018/2669 E. , 2019/2233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, ölüm aylıklarının yersiz ödeme nedeniyle iadesine ilişkin Kurum işleminin iptaline borçlu bulunmadığına ve Kuruma iade yükümlülüğünün olmadığına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, vefat eden annesi ve babasından hak sahibi sıfatı ile aldığı ölüm aylıklarının yersiz ödendiğinden bahisle davalı Kurum tarafından iadesinin istendiğini beyanla davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.Davanın yasal dayanağı olan, 1479 sayılı Kanun"un "ölüm sigortasından eş ve çocuklara, ana ve babaya tahsis yapılması" başlıklı 45.maddesinin II.fıkrasının (c) bendinde 1479 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan kız çocuklarına ölüm aylığı tahsis edileceğini düzenlemiş, "ölüm aylığının kesilmesi" başlıklı 46.maddenin II.fıkrasında sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların bu kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları tarihte kesileceği kabul edilmiştir.Somut uyuşmazlıkta uygulama yeri olan bir diğer hüküm 5510 sayılı Yasa"nın 96.maddesidir. 6111 sayılı Yasanın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesine göre; "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir” hükmü yer almaktadır.Somut olayda, yerel mahkemenin davanın kabulüne dair 16.05.2013 tarihli kararının, Dairemizin 2013/11893E, 2014/11149K sayılı, 26.05.2014 tarihli ilamı ile bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde gereğinin yerine getirilmediği; davacının iade ile yükümlü olduğu miktarın 5510 sayılı Yasa"nın 96.maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği bozma ilamında gösterildiği halde böyle bir değerlendirme yapılmadan, iade edilmesi gereken aylık tutarının neye göre belirlendiği açıklanmayan ve anlaşılamayan, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyulmasına karar verildiğinden, 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Yapılacak iş, davacıya tahsis edilen her iki ölüm aylığına ilişkin sicil dosyalarını getirtmek, iki aylığın da ilk ödeme tarihini davalı Kurumdan sormak, iki aylığın da ilk tahsis tarihinden itibaren ay be ay ne kadar ödendiğine dair kayıtları istemek, davalı Kurumun yersiz ödemeyi tespit tarihini ve davacıya yersiz ödemeye dair tebligat tarihini davalı Kurumdan sorup netleştirmek, davacıdan iadesi istenebilecek aylık tutarının 5510 sayılı Yasa"nın 96.maddesinin "b" bendine göre değerlendirilmesi gerektiğini kabul ederek davacının iade ile yükümlü olduğu tutarı belirlemek ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ : Hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.