23. Hukuk Dairesi 2018/548 E. , 2020/3994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, dava kooperatiften 28/10/2011 tarihinde 251.000 TL üzerinden taşınmaz satın aldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 2 no.lu maddesinde "taşınmaz üzerinde bulunan ve market olarak kullanılan kısmın üzerinde 280 m² alan için "iki kat" çıkacak ve kullanılacak şekilde kat ruhsatı ve projesi mevcuttur" hükmünün bulunduğunu, bu hüküm çerçevesinde belediyeye başvuruda bulunmasının üzerine gelen yazı cevabında ruhsat yenileme süresinin 1996 yılında sona erdiğini, belirlenen yere kat çıkılamayacağının bildirildiğini, davalı tarafın müvekkiline ayıplı bir taşınmaz sattığını fazlaya ilişkin hak ve alacak talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL nin satış bedelinden bu kapsamda ödenecek senetlerden indirilmesine ve senetlerden yapılacak indirim oranında davalıya verilen senetlerin hükümsüz sayılmasına, şimdilik 10.000 TL nin satış bedelinden indirilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına tasfiye kurulu üyeleri, davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğunu, davacının özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dosyadaki belgelerin değerlendirilmesi ve yapılan keşif sonrası taşınmazın durumuna ilişkin alınan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde taraflar arasında satım sözleşmesi yapılmış olduğu, ancak satılan taşınmazda ayıbın bulunduğu, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 206. maddesi gereğince satıcı davalının ayıba karşı tekeffül yükümlülüğünün doğduğu ve satılan taşınmazdan ayıp oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının talebi dikkate alınarak davanın kabulüne, 10.000 TL’nin satış bedelinden ve bu kapsamda ödenecek senetlerden indirilmesine ve senetlerden yapılacak indirim oranında senetlerin hükümsüz sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatiften satın alınan taşınmazın bedeline ilişkindir.
Kooperatifler Kanunu 23. madde uyarınca tüm üyeler eşit konumdadır. Bu ilkenin aksi kooperatifin en yetkili organı olan Genel Kurulun alacağı kararla mümkündür. Tüm üyeler aidat öderken tüm aidat bedellerini peşin ödemek kaydıyla üye kaydedilmesi genel kurulca kararlaştırılabilir. Yönetim kurulu alt sınırı belirlenerek usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararına dayanarak peşin ödemeli ortak olabilir. Bazen de genel kurul kararı olmasa dahi yönetim kurulunun bu şekilde üye kaydına uzun süre aidat talep etmemekle sessiz kalınarak zımnen muvafakat edilmesi de mümkündür.
Somut olayda davacı davalı kooperatiften peşin bedelle gayrimenkul alıp üye olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen bu üyeliğin genel kurul kararına dayanıp dayanmadığı, yukarıda belirlenen ilkeler doğrultusunda kabul edilir olup olmadığı ayrıca davacıya satıldığı iddia edilen gayrimenkulün kamu düzeninden olan imar kanununa uygunluğuda araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece kooperatif tarafından davacıya satıldığı iddia edilen taşınmazın geçerli bir projeye dayanıp dayanmadığı, böyle bir bağımsız bölümün imar kanunu uyarınca teslim edilmesinin mümkün olup olmadığı araştırılmalı, bunun mümkün olduğunun anlaşılması halinde ise davacının peşin bedelli ortaklığı ile ilgili yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.