11. Ceza Dairesi Esas No: 2013/26479 Karar No: 2014/11123 Karar Tarihi: 05.06.2014
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/26479 Esas 2014/11123 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, suça konu mühürleme ve fek tutanaklarında imzasının olmamasına rağmen mühür bozma suçundan suçlu bulunmuştu. Ancak sanığın söyledikleri ve dosyadaki belgeler değerlendirilmeden eksik incelemeyle karar verildiği gerekçesiyle, karar Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Kararda, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü belirtilerek, kararın 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince bozulmasına karar verildiği belirtildi. Kanun maddeleri açıklandıktan sonra, kararın detaylarına yer verilmedi.
11. Ceza Dairesi 2013/26479 E. , 2014/11123 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/297166 MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 12/09/2012 NUMARASI : 2010/486 (E) ve 2012/926 (K) SUÇ : Mühür bozma
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarih ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazısından, suça konu mühürleme tutanağını düzenleyen Antalya Elektrik Dağıtım A.Ş"nin 28.05.2013 tarihinde özelleştirildiğinin belirtilmesi karşısında, 14.09.2007 olan suç tarihi itibariyle anılan şirketin özelleştirilmemiş olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanığın aşamalardaki savunmalarında ısrarla, kendisinin E.. E... Ltd. Şti"nin ortağı ve müdürü olduğunu, şirket merkezlerinin İstanbul"da bulunduğunu, suça konu tutanağın düzenlendiği Antalya"daki inşaatları bakımından kardeşi A.. E.."ye noterden vekaletname verdiğini, ayrıca bu inşaatın işlerinin şantiye şefi İ.. K.. ve taşeron firmanın sahibi S.. B.. tarafından yürütüldüğünü, inşaatta hiç bulunmadığını, mühürlemeden de haberinin olmadığını beyan etmesi ve suça konu mühürleme ve fek tutanaklarında da sanığın imzasının bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanığın beyanlarında isimleri geçen kardeşi A..E., şantiye şefi İ.. K.. ve taşeron firmanın sahibi S.. B..ün tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, gerektiğinde sanık tarafından A..E..nin anılan inşaatta yetkilendirilmesine ilişkin verildiği beyan edilen noter vekaletnamesinin sanıktan istenerek dosya arasına konulmasından sonra, 5237 sayılı TCK"nun 20. maddesindeki “Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.” hükmü de nazara alınmak suretiyle, şirketin İstanbul"da bulunan merkezinde çalışmalarına devam eden sanığın müsned eylemi ne şekilde gerçekleştirdiğinin de karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.