Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/23327 Esas 2014/3469 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurum aleyhine fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile açılan ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/439 Esas 2010/508 sayılı dava dosyasında belirlenen toplam alacak miktarı olan 100.679,96 TL"den, anılan dava dosyasında hükmedilen 10.000,00 TL düşülerek 90.679,96 TL"nin temerrüt tarihi olan 28/06/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek en yüksek banka avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 90.679,96 TL"nin 29/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazına gelince, dosya içinde mübrez ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/439 Esas 2010/508 sayılı dosya içeriğine göre; davanın taraflarının ve konusunun eldeki dava ile aynı olup, yapılan yargılama neticesinde taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL"nin davalı idareden 29.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiği, kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemize ait 19.12.2012 tarih, 2012/11568 E, 2012/20145 K. sayılı karar ile hükmün onanmak suretiyle kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. ... 23. Asliye Hukuk
2013/23327-2014/3469
Mahkemesinin 2009/439 Esas 2010/508 sayılı kesinleşmiş ilam ile davacı alacağının avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasına göre, mahkemece hükmedilen bakiye alacağın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/6.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün karar bölümünün (1) no’lu bendinde yer alan " davanın kabulüne, 90.679,96 TL"nin 29/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesindeki “değişen oranlarda yasal faizi ile” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “avans faizi ile “ ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.