Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5153
Karar No: 2021/9191
Karar Tarihi: 28.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5153 Esas 2021/9191 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5153 E.  ,  2021/9191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13.HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kurum işleminin iptali- alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı ile aralarında imzalanan 2016 yılı Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol gereği “ Medula” isimli merkezi sistemi kullanmakta iken, davalı kurum tarafından sisteme erişiminin haksız ve gerekçesiz olarak engellendiğini, hakedişlerinin de ödenmediğini ileri sürerek; kurum işleminin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik hakedişlerinden 1.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; davacının, Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunan yapılara üyeliği veya iştirakı bulunduğundan bahisle sisteme erişiminin engellendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeye aykırı herhangi bir davranışının tespit edilemediği, davacının hakedişlerinin yargılama sırasında davalı tarafından ödendiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile kurum işleminin iptaline, davacının davalıdan alacağını tahsil etmesi nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5/1. maddesi uyarınca, davalı kurumun 1 (bir) ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla her zaman sözleşmeyi feshedebileceği, basiretli bir tacir gibi davranması beklenen davacı eczacının sözleşmeyi imzaladıktan sonra sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu, kurum işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında; davanın Medula sistemine erişimin engellenmesine dair kurum işleminin iptali talebi yönünden reddine, alacak talebine ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davacının temyizi üzerine; Dairece verilen 11/11/2020 tarihli ve 2020/1164 E. 2020/6401 K. sayılı kararla;
    “Taraflar arasında geçerli 2016 yılı protokolünün 5.1. maddesine göre, taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir. Aynı protokolün 5.2. maddesinde ise protokolün 5. maddesinde yer alan fiillerin tespiti halinde eczacıya 15 gün süre verilerek eczacının yazılı savunmasının isteneceği hususu düzenlenmiştir.
    Somut olayda, davacının MEDULA sistemine girişi davalı kurum tarafından engellenmiştir. Taraflar arasındaki protokolün, protokol hükümlerine uygun bir şekilde feshedildiğine dair davalı kurum tarafından dosyaya herhangi bir bilgi, belge veya yazılı ihtar sunulmamıştır.
    Bu hali ile; davalı tarafından, usulüne uygun fesih işleminin gerçekleştirildiği ispat edilemediğinden, dava tarihinde taraflar arasındaki protokolün halen ayakta olduğunun kabulü ile, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi hatalıdır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bozmaya uyma ve direnme” başlığı altında düzenlenen 373 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.” ;
    Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise; “ Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.” şeklinde düzenleme yapılmış olup; bölge adliye mahkemesince, bozma kararına uyulduğu takdirde, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekir.
    Somut olayda; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar, bölge adliye mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kaldırılmış ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur. Dairece, bölge adliye mahkemesinin esas hakkında yeniden tesis ettiği bu hüküm HMK’nın 371 inci maddesi uyarınca bozulmuş ve dosya HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrasına dayalı olarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak üzere bölge adliye mahkemesine gönderilmiştir. Bölge adliye mahkemesince, Dairece verilen bozma kararına uyulmakla gelinen safhada; artık davanın esası hakkında bozma kararına uygun olarak yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken, kaldırılan ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi