1. Hukuk Dairesi 2015/18173 E. , 2016/234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, 21.01.2012 tarihinde ölen mirasbırakanları ..."den kalan 4021 ada 8 parsel sayılı taşınmazın intikalini yaptırmak için Tapu Müdürlüğü"ne gittiklerinde, anılan taşınmazın sahte kimlik ve bu doğrultuda çıkartılan veraset ilamı kullanılarak 21.03.2012 tarihinde mirasçılar adına intikalinin yapılıp sonra da yine sahte vekaletnameler kullanılmak suretiyle 29.03.2012 tarihinde davalıya satış suretiyle aktarıldığını öğrendiklerini, olayla ilgili olarak Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, davalının iyiniyetli olup olmadığı konusunda bilgiye sahip olmadıklarını, ancak değerler arası farkın iyiniyetli olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacı tarafın haklı olduğunu, müteahhitlik yaptığını, emlakçılık yapan şahıslar aracılığı ile taşınmazı görüp beğendiğini ve pazarlığını yaptığını, taşınmazı satan ve kendisini ... olarak tanıtan kişinin; taşınmazın babadan kaldığını, annesinin beynindeki bir rahatsızlık sebebi ile alet takılacak olması sebebiyle satmak zorunda kaldıklarını söylediğini, satış karşılığı banka aracılığı ile şahsa 450.000.-TL ödediğini, .... ve ... isimli kişilere de komisyon ücreti verdiğini, 29.03.2012 tarihinde başka birinin taşınmazı almaya çalıştığını öğrenmesi üzerine yaptığı araştırma neticesinde dolandırıldığını anlayarak şikayetçi olduğunu, olayda kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunanlar, kendilerine izafe edilecek kusur olmadığını bildirmişlerdir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın sahte kimlik ve vekâletnameler kullanılarak davalıya satıldığı, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olup ilk el olması sebebi ile iyiniyet iddiasında bulunamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.10.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen İhbar olunan ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... vd. vekili Avukat, İhbar olunanlar Maliye Hazinesi Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü vd. vekili Avukat gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, öte yandan özellikle; davalının, davanın reddini savunmuş olması karşısında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 312/2 maddesindeki şartlarının oluşmaması sebebi ile yargılama giderleri ile yargılama giderleri arasında yeralan vekâlet ücretinden davalının sorumlu tutulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 33.566.71 .-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.