Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5491
Karar No: 2014/7452
Karar Tarihi: 21.04.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/5491 Esas 2014/7452 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kadının açtığı babalık tespit davasını reddetmiştir. Ancak, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan İbrahim Ömer ve Elanur'un babalığının tespitini istemiştir. Mahkeme, hak düşürücü süre nedeniyle dava reddedilmiştir. Ancak, Yargıtay, çocukların temsilcilik haklarının kayyım tarafından alındığına dikkat çekmiştir. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesi hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararı yürürlüğe girdiğinden, hak düşürücü sürenin bulunmadığına işaret etmiştir. Mahkeme kararı, DNA incelemesi yapılıp sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiğini belirttiği halde, yazılı şekilde ret hükmü kurulmuştur. Baba olduğu iddia edilen Şeyho'nun mirasçıları karar başlığında gösterilmemiştir ve bu durum Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-b maddesine muhalefet etmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 301. ve 342. maddeleri, çocukların babalarının mahkemece belirlenmesini ana ve çocukların isteyebileceği, ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarının yasal temsilcisi olduğunu belirtmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesi ise, çocuğa doğumdan sonra kayyım atanması durumunda hak düşürücü süren
18. Hukuk Dairesi         2014/5491 E.  ,  2014/7452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ondokuzmayıs(Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 05/07/2012
    NUMARASI : 2011/56-2012/39

    Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı, davalıların mirasbırakanı Şeyho ile evlilik dışı beraberliklerinden İbrahim Ömer ve Elanur"un doğduğunu belirterek babalığın tespitini istemiş, mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle dava reddedilmiştir.
    1-Türk Medeni Kanunu"nun 301. maddesi uyarınca çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. 342.maddesinde ise ana ve babanın velayetleri çerçevesinde çocuklarının yasal temsilcileri olduğu düzenlenmiştir. Ana açtığı davada, evlilik dışı ilişkisinden doğan çocukların babasının belirlenmesini, davalıların mirasbırakanı ile çocuklar arasında soybağının hükümle kurulmasını istediğine göre, davanın çocuklar adına ve onları temsilen de açıldığının kabulü gerekir. Her ne kadar ana tarafından açılan dava süresinde değil ise de; dava sırasında çocuklara kayyım tayin edildiğinden o andan itibaren çocukları temsil yetkisi kayyıma geçmiştir. Ananın başlangıçta çocuklar adına da açtığı davaya kayyımın katılmasıyla çocuklar yönünden de devam edildiği anlaşılmaktadır. Çocuklar adına açılan ve kayyım tarafından takip edilen dava süresinde olduğu gibi aynı Yasanın 303/2. maddesinde ""Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar."" hükmü Anayasa Mahkemesi"nin 2010-71 Esas 2011-143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden sonra Türk Medeni Kanunu"nun 303/2. maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden ve Yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmadığından taraf delillerinin toplanması, davanın Cumhuriyet savcısına ihbarı, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması,
    2-Baba olduğu iddia edilen Şeyho mirasçıları Mücahit, Serpil, Sümeyye ve Besime"nin karar başlığında gösterilmemesi suretiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1-b maddesine muhalefet edilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi