Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3558 Esas 2019/4897 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3558
Karar No: 2019/4897
Karar Tarihi: 23.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3558 Esas 2019/4897 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/3558 E.  ,  2019/4897 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tazminat davası hakkında Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 16.03.2017 gün, 2012/599 esas 2017/203 karar sayılı hükmün istinaf kanun yolu incelemesi sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine yönelik kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; davalı şirkete ihraç edilmek üzere ürün satışı yapıldığını, ticari örf adet gereği davalı şirketin, fatura ayını takip eden aydan itibaren 90 gün içinde ihracatı gerçekleştirerek davacı şirkete gümrük çıkış beyannamesi aslını teslim etmekle mükellef olduğunu, davacı şirketin teşvik ve vergi avantajlarından yararlanabilmesi için gümrük çıkış beyannamesi aslını ilgili kurumlara sunmak zorunda olduğunu, davalı şirketin gümrük beyannamesi aslını sunmadığından davacı şirketin zarara uğradığını belirterek, davacı şirketin uğramış olduğu zararın fatura tarihi olan 14/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davalı şirket ile davacı arasında kurulan ticari ilişki kapsamında davacının üretimini yaptığı bir kısım gıda ürünlerinin davalı şirket tarafından satın alınarak yurt dışına ihraç edildiği hususunun doğru olduğunu, ihracat işleminden sonra da gümrük çıkış beyannamesinin, bütün resmi ve özel kurum ve kuruluşlar nezdinde geçerliliği olan tasdikli bir suretinin davacı şirkete teslim edildiğini, dava dilekçesinde de bu hususu ikrar ettiklerini, ancak aslını vermediklerini, yasal olarak da böyle bir zorunluluk bulunmadığını, bu hususta davalıya sorumluluk yükletilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesi"nce davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce, istinaf talebinin iki haftalık süre içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin süreden reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    İstinaf başvurusuna konu kararın istinaf talep eden davalıya 17/04/2017 tarihinde pazartesi günü tebliğ edildiği, HMK"nın 345. madde ve aynı Yasanın 92. maddesi uyarınca iki haftalık istinaf başvuru süresinin, iki haftalık sürenin başladığı güne denk gelen 02/05/2017 tarihinde son bulduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince istinaf başvuru dilekçesi 02/05/2017 tarihinde verilerek istinaf talebinde bulunulmuş, istinaf harçları ise 03.05.2017 tarihinde yatırılmıştır. Bu halde davalı vekili iki haftalık süre içerisinde istinaf talebinde bulunmuş olduğundan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nin 2017/1274 esas 2017/713 karar sayılı 25.05.2017 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.