Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/1253
Karar No: 2020/953
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1253 Esas 2020/953 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/1253 E.  ,  2020/953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “tapu kaydında düzeltim” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Batman Sulh Hukuk Mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı 31.10.2014 tarihli dava dilekçesinde; Batman İli, Kesmeköprü Köyü, 555 parsel sayılı taşınmazın tapuda mirasbırakan (babası) ... adına kayıtlı olduğunu, ancak malikin soyadının nüfus kaydında “Çakın” olmasına karşın tapu kaydında “Çoko” olarak yazıldığını ileri sürerek, malik soy isminin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı Tapu Müdürlüğü vekili; cevap dilekçesi sunmamış, duruşma sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararı:
    6. Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.07.2014 tarihli ve 2014/257 E., 2014/680 K. sayılı kararı ile; yeni Tapu Sicil Tüzüğünün 75. maddesinde tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek, tapudaki hataların idari yoldan ve daha kısa bir süre içinde düzeltilmesine imkân tanındığı, bu maddenin son fıkrasında kayıt düzeltmeleri için öncelikle tapu müdürlüklerine başvuru zorunluluğu getirildiği, buna göre Tapu Sicil Tüzüğünün Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.08.2013 tarihinden sonra davacının öncelikle tapu müdürlüğüne başvurması, idari yoldan bir sonuç alamadığı takdirde dava açması gerekirken, bu yasal prosedürü izlemeden doğrudan dava açmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10.02.2015 tarihli ve 2015/889 E., 2015/1846 K. sayılı kararı ile;
    “…Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, istenen düzeltme için öncelikle Tapu İdaresine başvurulması gerektiği, böyle bir başvuru yapılmadan açılan davanın dinlenemeyeceği belirtilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Tapu Müdürlüğü tarafından vekâlet ücretine hasren temyiz edilmiştir.
    Gerçekten de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gözetilerek davada kendisini vekille temsil ettiren davalı hakkında vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.05.2015 tarihli ve 2015/558 E., 2015/687 K. sayılı kararı ile; tapu kayıtlarının mevzuat hükümlerine göre doğru bir şekilde tutulmasının devletin sorumluluğunda bulunduğu, devlet de dahil olmak üzere hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu sistemlerde hiç kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan bir olay nedeniyle lehine vekâlet ücreti talep etmesinin vicdanen kabul edilemeyeceği, eldeki davanın açılmasına görevlerini ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yerine getirmeyen kadastro ve tapu müdürlüğü çalışanlarının sebep oldukları, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan bu hatanın düzeltilmesi isteminde bulunan hak sahiplerine herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği için vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarının da adalet duygusunu rencide edeceği, kaldı ki davadaki sıfatı dahi belli olmayan tapu müdürlüğü ve onu temsil eden vekilinin yargılamada somut olarak ortaya koydukları hukuki bir yardımın ve uyuşmazlığın çözümüne yönelik bir faaliyetin bulunmadığı, dolayısıyla sağlanan hukuki yardımın ücretsiz bırakıldığından söz edilemeyeceği gibi vekilin sadece duruşmaya gelmiş olmasının da bu durumu değiştirmeyeceği gerekçesi ile önceki kararda direnilerek, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tapu kaydında malik kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemi ile açılan eldeki davada, davalı tapu müdürlüğünün yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiği ve mahkemece davanın usulden reddine karar verildiği gözetildiğinde vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin usul hükümlerine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    12. Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.

    IV. GEREKÇE
    13. Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.
    14. Başka bir deyişle mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması hâlinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    16. Bu açıklamalar kapsamında eldeki davaya gelince, mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen ilk kararın hüküm sonucu kısmında, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama gideri niteliğinde olduğu hâlde bu bakımdan olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, davalı vekilinin kararı bu nedenle temyizi üzerine Özel Dairece vekâlet ücreti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma kararı sonrasında ise mahkemece ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de bu defa tapu kayıtlarının mevzuat hükümlerine uygun olarak tutulmamasından dolayı devletin sorumlu olduğu, devlet de dahil olmak üzere hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu hiçbir sistemde hiç kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan bir olayda lehine vekâlet ücreti talep etmesinin vicdanen doğru olmadığı, eldeki davanın açılmasına kadastro ve tapu müdürlüklerinin görevlerini mevzuat hükümlerine göre ifa etmeyerek neden oldukları, düzeltme talebinde bulunan hak sahiplerine herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği için vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasının adalet duygusunu rencide edeceği, kaldı ki davadaki sıfatı dahi belli olmayan tapu müdürlüğü ve onu temsil eden vekilinin uyuşmazlığın çözümüne yardımcı olacak bir faaliyetinin bulunmadığı, dolayısıyla yargılama boyunca sağlanan hukuki yardımın ücretsiz bırakılması durumundan da bahsedilemeyeceği, vekilin sadece duruşmaya gelmiş olmasının bu gerçeği değiştirmeyeceği gerekçesi ile önceki kararda direnilerek, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    17. Yukarıda anlatıldığı üzere, mahkemece ilk kararda direnildiği belirtilmiş ise de aslında gerekçeleri de açıklanmak suretiyle vekâlet ücreti bakımından hüküm oluşturulmuş ve bozma kararında belirtilen husus yerine getirilmiştir.
    18. Bu durumda verilen direnme kararının gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğu açıktır.
    19. Hâl böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 1. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-2. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.11.2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi