
Esas No: 2009/14471
Karar No: 2010/699
Karar Tarihi: 27.01.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/14471 Esas 2010/699 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 11.08.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Köyü 7, 14, 30, 161, 204 ve 222 parsel sayılı taşınmazlarda murisi ...’nın soyadının yazılmadığını belirterek düzeltme istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava konusu 704, 161, 222 ve 30 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının kadastro tespitlerine esas alınan dayanaklarının kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı ile uyumlu olması nedeniyle dava konusu parseller hakkında istemin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
2) Mahkemece kaydında düzeltme yapılması istenen 7 ve 14 sayılı parsellerin tapu kayıtları ile kadastro tutanaklarının getirtilip incelenmediği anlaşılmıştır. Mülkiyet nakline sebep olunmaması için mahkemece düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalı, açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu incelemeler yapılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1). ve (2). bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.