Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/589 Esas 2018/8340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/589
Karar No: 2018/8340
Karar Tarihi: 22.10.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/589 Esas 2018/8340 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/589 E.  ,  2018/8340 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, eldeki dosyada alınan bilirkişi raporuyla tazminat dosyasında alınan kusur raporlarının 506 sayılı Yasanın 26. maddesine uygun bulunmasına ve mahkemenin hakkaniyet indirimi oranı yönünden davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, 30.08.2015 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sigortalıya Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının, işverenin mirasçısı konumundaki davalılardan rücuan tazmini istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 26. maddesidir. Davalıların sorumluluğu kusur sorumluluğuna dayanır ve kurum zararından kusur oranında müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
    Konuya ilişkin olarak 818 sayılı Borçlar Kanununun müteselsil sorumluluğa dair 51. maddesinde, birden çok kimseler çeşitli nedenlere (haksız eylem, sözleşme, kanun) dayanarak sorumlu oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarara sebebiyet veren kimselere ilişkin hükümlere göre işlem yapılacağı, kural olarak haksız bir eylemi ile zarara sebebiyet vermiş olan kimsenin en önce, tarafından hata gerçekleşmemiş ve üzerine borç alınmamış olmasına karşın yasal olarak sorumlu olan kimsenin de en sonra, zarar ile yükümlü tutulacağı açıklanmıştır.
    01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı ... Borçlar Kanununda eksik ve tam teselsül ayırımına son verilmiş, 61. maddede, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı, 62. maddede, tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğunun göz önünde tutulacağı, tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olacağı bildirilmiştir.
    Somut davada; dava dilekçesinde açıkça müşterek ve müteselsil sorumluluktan söz edilmiş ve alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunulmuş olması karşısında ve yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ışığında Mahkemece hükümde gelir, geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin, aleyhine hüküm kurulan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmemiş olması bozma sebebidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. paragrafının silinerek yerine, "62.805,12 TL kurum alacağının 57.496,35 TL "sine onay tarihinden ; 3.042,78 TL tedavi gideri ile 2.265,97 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" bendinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.