MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

araflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkilinden muhtelif inşaat malzemeleri satın aldığını ve karşılığında muhtelif vadeli çeklerle ödemeler yaptığını, son ödemesini 27/06/2011 tarihinde yapan davalının bu tarihteki cari hesap borç bakiyesinin 3.429,53 TL olduğunu, davalının bakiye borcunu ödememekte ısrar ettiğini, toplam 3.483,83 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaatında kullandığı malzemelerin bir kısmını davacıdan satın aldığını, davacıdan alınan malzeme ve işçilik bedellerinin çeklerle ödendiğini, davacının müvekkiline sattığı çatı izolasyon maddeleri ile müvekkilinin inşaatının çatı izolasyonunu yaptığını, ancak kısa bir süre sonra deformasyon oluştuğunu, izolasyonun bu durumunun kötü malzeme ve işçilikten kaynaklandığını, bu gizli ayıbın davacıya bildirildiğini, ancak davacının ayıbı gidermek yerine icra takibi başlattığını, bu ayıp ortaya çıkana kadar olan tüm ödemelerin yapıldığını, ayıp nedeniyle davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacının davalıya çatı malzemesi niteliğindeki inşaat malzemesi sattığı ve bedelini talep ettiği, malın teslimi ve alacak miktarı yönünden uyuşmazlık bulunmadığı, davalı taraf davacının sattığı çatı izolasyonu malzemesi ile ilgili olarak ayıplı olduğu yönünde savunmada bulunmuş ise de ayıplı olduğu yönünde ayıp ihbarı yaptığını ve malları iade ettiğini ispatlayamadığı, ayrıca davalının yaptığı kısmi ödemelerin mal teslimine karine teşkil ettiği, davalının mal tam teslim edilmediğine yönelik itirazının da olmadığı, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği, bu durumda davacının 3.429,53 TL asıl alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.