Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8630 Esas 2017/10539 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi,... köyü 663 parsel sayılı 29.988,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle davalı Hazine ve davalılar ve bir kısım davalı murisleri adına paylı mülkiyet biçiminde kayıtlıdır. Tapu kaydında “satılamaz devredilemez(orman)” şerhi ve “üzerindeki ev ... oğlu ...’e aittir” muhdesat kaydı vardır. Davacı ... Yönetimi vekili 04/06/2013 havale tarihli dilekçesiyle yörede yapılan orman kadastrosunda, dilekçeye ekli sundukları krokide koordinatları belirtilen yerin orman sınırları içine alındığını, taşınmazın bu kısmının eylemli olarak da orman olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini istemiştir, birleşen 2014/219 Esas sayılı dosyasında da bir kısım mirasçılar davalı gösterilmiştir.
Mahkemece asıl dava ve birleşen davaların kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın, fen bilirkişisinin 14/10/2014 tarihli krokili raporunda (A1) harfi ile gösterilen 7897,15 m²"lik alanın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 83,934 m²"lik fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede tapulama çalışması 1982 yılında yapılmış, orman kadastrosu ve 2/B uygulaması 21.04.2008 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz orman sınırları içine alınmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen 7897,15 m2"lik yerin orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimine yükletilmesine 13/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.