12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/25374 Karar No: 2010/6887 Karar Tarihi: 22.03.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/25374 Esas 2010/6887 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/25374 E. , 2010/6887 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Alanya İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/09/2009 NUMARASI : 2009/456-2009/1216
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. HUMK.nun olaya uygulanması gerekli 309/4.maddesinde (imza incelemesinin bilirkişi tarafından yapılmasına karar verilmesi halinde) borçlunun uygulamaya elverişli imzasının bulunamadığı hallerde adı geçene hakim huzurunda yazı yazdırılacağı ve imza attırılacağı ifade edildikten sonra, inkar edene yazdırılacak ibarelerin bilirkişi tarafından hazırlanacağı hüküm altına alınmıştır. (Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 2.cilt sf:2092) Somut olayda mahkemece, borçlu vekiline müvekkili şirketin yetkilisine ait imzaların bulunduğu resmi yerleri bildirip buralardaki belge asıllarının celbi konusunda masraf verip müzekkere yazdırması için kesin süre verildiği ve kesin süreye riayet edilmediği nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.(HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas - 2006/231 sayılı kararı) Bu nedenle yukarıda açıklanan şekilde borçluya kesin süre verilmek suretiyle sonuca gidilemez. O halde mahkemece, borçlunun imzaya itirazı yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu itirazının reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.