16. Hukuk Dairesi 2017/5542 E. , 2017/9157 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : KARAR DÜZELTME
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 33291 ada 5 parsel sayılı 156,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine üzerinde bulunan binanın davacı ....ya ait olduğu şerhi yazılarak hükmen davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın adına tescili, talebin kabul edilmemesi halinde ise çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan binanın değerinin davalıdan tahsili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; davacı ... tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 09.05.2016 tarih ve 2016/6300, 2016/5325 Esas, Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davacı ... tarafından karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ..."nun tapu iptali ve tescil davasına yönelik itirazları yerinde değildir.
Çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan binanın değerinin tahsili talebine gelince; Medeni Kanun"un 722. maddesi gereğince; bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Kanun"un 723. maddesi gereğince malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu ve üzerinde bulunan binanın davacı ..."ya ait olduğu sabit olup davacının talebi, bina nedeniyle davalı yanın malvarlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemi niteliğindedir. Bu nedenle, Mahkemenin binanın bedeli yönünden açılan davanın da, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline ve üzerindeki binanın davacıya ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilen ve kesin hüküm olarak kabul edilen Kadastro Mahkemesi"nin 1999/8 Esas, 2000/1 Karar sayılı ilamı kapsamında bulunduğuna ve bu nedenle bedelin talep edilemeyeceğine yönelik kabulünde isabet bulunmamakta ise de; davacının dava konusu taşınmazı tahliye etmeden sebepsiz zenginleşmeye dayanarak muhdesat bedelini davalı Hazine"den talep edemeyeceği ve keşif beyanlarına göre taşınmaz üzerindeki binaya halen zilyet olduğu göz önüne alındığında sonucu itibariyle bu talep yönünden de davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; Mahkemece dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken (nisbi vekalet ücreti maktuyu geçemeyeceğinden) vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması isabetsiz ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 4. maddesinin ilk satırında yazılı “11.817,40 TL” şeklindeki sözlerinin hükümden çıkartılarak yerine "1.500 TL" sözlerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile onanmasına karar verilmesi gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla davacı ..."nun yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 9.5.2016 tarih 2016/6300 Esas, 2016/5325 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklandığı şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.