10. Hukuk Dairesi 2018/4138 E. , 2018/8319 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı Kurum sigortalısı .... 05.06.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %13 oranında işgöremez duruma girmiş, kurum tarafından sigortalıya 7.6.2007 başlangıç tarihli sürekli işgöremezlik geliri , 1.9.2009 tarihi itibarıyla da yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Sigortalıya 7.6.2007-1.9.2009 arasında kısa vadeli sigorta kollarından 8.657,92 TL fiili ödeme yapılmış, yaşlılık aylığı bağlanmadan önce işkazası nedeniyle bağlanan gelirin ilk peşin değeri 47.571,04 TL iken, sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanmasından sonra iş kazası gelirinin yarımda ödenmesi nedeniyle 1.9.2009 tarihi itibarıyla ilk peşin değerin 27.726,05 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece, dava dışı sigortalıya yapılan 8.657,92 TL lik fiili ödemenin 1.9.2009 itibarıyla belirlenen ilk peşin değerli gelir olan 27.726,05 TL ye ilave edilmesiyle bulunan 36.373,97 TL Kurum zararı üzerinden,%80 davalı kusuruna göre, peşin değerli gelirler yönünden 29.099,73 TL., geçici iş göremezlik ödeneği yönünden 18310,86 TL ve tedavi giderleri yönünden 1407,38 TL talep edebileceği, bu tutarlardan kesinleşen ilk davada hüküm altına alınan tutarların mahsubu ile kurumun bakiye 24342,08 TL peşin değerli gelir, 16022,01 TL geçici iş göremezlik ve 1231,46 TL tedavi gideri alacağı bulunduğu kabul edilmiştir.
Kurumun, 506 sayılı Kanunun 26. maddesinden doğan rücu hakkı "halefiyete" değil, "Kanundan doğan basit rücu hakkına" dayalı olup, Kurumun rücu alacağı, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi, bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda, Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceğinin göz önünde tutulması gerekir.
506 sayılı Kanunun 92. maddesi "Hem malullük hem de yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı bağlanır. Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir." düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda, dava konusu edilen gelirlerin, yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle 506 sayılı Kanunun 92. maddesi uyarınca 1.9.2009 tarihi itibariyle yarıya indirildiğinin anlaşılması karşısında, davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı; gelirin başladığı tarih itibariyle 92. maddeye göre indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fiili ödemelerin yarısı ilave edilerek belirlenmeli, bu şekilde belirlenen miktarın ise herhalde 92. maddenin uygulanmasından önceki ilk peşin sermaye değerli gelir tutarını geçemeyeceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Bu açıklamalar doğrultusunda, davacı kurumun talep edebileceği toplam gelir miktarı fiili ödemenin yarısı olan 4.323,96 TL ile 1.9.2009 tarihi itibarıyla belirlenen 27.726,05 TL ilk peşin değerli gelir toplamı olan 32.050,01 TL olup, davalı kusuruna isabet eden kısmı ise 25.640 TL’dir. İlk davada hüküm altına alınan tutarların mahsubu ile davacı kurumun bakiye 20.882,90 TL peşin değerli gelir alacağı bulunduğu gözetilmeksizin Mahkemece davacı kurumun 24.342,08 TL peşin sermaye değerli gelirin rücuan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün gerekçe kısmının 5. paragrafındaki 8647,92 TL fiili ödeme ibaresine “nin yarısı olan 4.323,96 TL” ibaresinin eklenmesine, son paragrafın silinerek yerine “En son bozma ilamı doğrultusunda kurumdan gelen belge ve bilgiler gözetilerek alınan bilirkişi raporunda kaza tarihi itibariyle davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi hükümleri ile kazalı sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığı nedeniyle sürekli iş göremezlik sebebiyle ödenen gelirin yarısının ödenmesi hususu dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucu kurumca sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerleri tutarının 32.050,00 TL. olduğu, %80 işveren kusurunun karşılığı olarak kurumun peşin değerleri gelirler yönünden 25.640,00 TL., geçici iş göremezlik ödeneği yönünden 18310,86 TL. ve tedavi giderleri yönünden 1407,38 TL. talep edebileceği, bu tutarlardan kesinleşen ilk davada hüküm altına alınan tutarların mahsubu ile kurumun bakiye 20.882,90 TL. peşin değerli gelir, 16022,01 TL. geçici iş göremezlik ve 1231,46 TL. tedavi gideri alacağı bulunduğu anlaşılmakla, peşin değerli gelire ilişkin fazla talebin reddi ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur” cümlesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının ise,
“1-Davanın kısmen kabulü ile;
20.882,90 TL peşin sermaye değerinin tahsis onay tarihinden, 16.022,01 TL geçici iş görmezlik ödeneğinin ödeme tarihinden, 1.231,46 TL tedavi giderinin sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.605,09 TL harç bozmadan önce alınan 3453,30 TL harç ile karşılandığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 848,21 TL nın karar kesinleştiğinde ödeme belgesi ile talep edildiğinde davalı tarafa iadesine,
3-Davacı Kurum tarafından bozma öncesinde ve sonrasında sarfedilen toplam 551,75 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranında. 416,18 TL sının davalı şirketten alınarak davacı kuruma ödenmesine, davalı şirket tarafından sarfedilen toplam 408,40 TL yargılama giderinin davanın reddi oranında 100,34 TL. Sının davacı kurumdan alınarak davalı şirkete ödenmesine, varsa sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden davacı kurum vekili için takdir edilen ve karar tarihinde yürürlükte olan Av.Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.545,00 TL. nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı kurum vekiline ödenmesine,
Reddedilen kısım yönünden aynı tarife hükümleri uyarınca belirlenen 2180,00 TL. redvekil ücretinin de davacı kurumdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair tebliğden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunarak usulen tefhim olundu. 27/03/2018” hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.