
Esas No: 2017/5399
Karar No: 2017/9150
Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/5399 Esas 2017/9150 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... vekili, mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği 1977 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tescil harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 50.000 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, temyize konu (A) bölümü üzerinde kazandırıcı zaman aşımı ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Bilindiği üzere bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarıdır. Ancak dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken dava tarihinden 27 yıl öncesine ait tek hava fotoğrafı üzerinde ziraat ve jeoloji mühendisleri tarafından inceleme yapılmış, harita bilirkişisi tarafından hava fotoğrafında taşınmazın yeri işaretlenmekle yetinilmiş, komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamıştır. O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için, karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun ile Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise; belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olması nedeniyle davada, ilgili İlçe Belediye Başkanlığı ile .... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da yer almasının zorunlu olması nedeniyle öncelikle taşınmazın hangi ilçe sınırları içinde olduğu belirlenerek ilgili İlçe Belediye Başkanlığı ile .... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın davaya dahil edilmesi suretiyle taraf koşulu sağlanmalı, bundan sonra dava tarihi olan 2011 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve en son tarihli uydu fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra dosyanın jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine tevdii ile hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı saptanmalı, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile dayanakları getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.