23. Hukuk Dairesi 2018/2322 E. , 2020/3988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında sistem kullanım anlaşması imzalandığını, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi nedeni ile düzenlenen ve davalı tarafından süresinde ödenmeyen toplam 2.032.028,49-TL tutarındaki faturalardan doğan alacağının olduğunu, davalının sistem kullanım anlaşmasına aykırı hareket ettiğinin belirlendiğini ve ihlalin niteliğine göre hesaplama yapılarak davalıya cezaî şart faturalarının düzenlendiğini, faturaların davalı tarafından ödenmediğini, sayaç okuma tutanaklarından davalının bilgisi olması nedeni ile davalıya ayrıca uyarı gerekmediğini ileri sürerek; toplam 2.032.028,49 TL davacı kurumun bu konu hakkında yayınlanan tebliğin 15/2, maddesi ve taraflar arasında düzenlenen sistem kullanım anlaşmasının 3. maddesi hükmü gereğince ödemede gecikilen süre için Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesi hükmü kapsamında gecikme zammı isteme hakkı olduğunu ifade ederek iş bu davasını açmıştır.
Davalı vekili, sistem kullanım sözleşmesinin tek yanlı iltihakı nitelikte olduğunu, davalının elektrik iletim sisteminin kullanıcısı niteliğinde olduğunu, davacının cezai şart uygulamasının yasal dayanağının olmadığını, cezai şart uygulamasını gerektiren bir durum olmadığı gibi, hesaplamanın da hatalı yapıldığını, davacının cezai şart konusunda bir uyarıda bulunmadığını, faturaların usulüne uygun düzenlenmediğini, reaktif oranının davacı tarafından tek yanlı olarak varmış gibi gösterilerek hesaplandığını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan Sistem Kullanım Anlaşmasının 10. maddesi uyarınca, ihtar müessesesinin işletilmemiş olduğu, dava konusu Aralık 2009 dönemine ait ceza faturasının Sistem Kullanım Anlaşmasına uygun olmadığı, taraflar arasında akdedilen 22/06/2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşması"nın cezai şartları düzenleyen 9. maddesinde uyarı ve süre verme şartı kaldırılmış olsa da, Bağlantı Anlaşmasının 16. maddesi uyarınca ..."ın uyarı ve süre verme şartının devam ettiği, dolayısıyla taraflar arasında akdedilen Bağlantı Anlaşmasının 16. maddesi uyarınca, ilgili mevzuat ve Bağlantı Anlaşması hükümlerinden herhangi birinin ihlal edilmesi halinde ceza uygulanabilmesi için davalı tarafa uyarı yapılması ve ihlalin ortadan kaldırılması için süre verilmesinin ön şart olduğu; davacı tarafından Bağlantı Anlaşması"nın 16. maddesinde düzenlenen ihtar müessesesinin işletilmemiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 12.7.2018 tarihli 2018/1222 Esas 2018/196 Karar sayılı ilamı ile usul ve yasaya uygun bulunan karara karşı yapılan başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.12.2020 tarihinde oy çokluğuyla ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Taraflar arasında iletim hatlarının kullanılması için 22.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşması mevcuttur. Bu anlaşmaya göre davacının ceza faturası kesebilmesi için “uyarı şartı” kaldırılmıştır. Davacı, davalının İletişim Sistemi Enerji Arz Güvenliği ve Kalite Yönetmeliğinin 11. maddesine aykırı davrandığını belirtmek suretiyle ceza uygulayarak, faturalara bağlamış ve davacıya tebliğ etmiştir.
Bu durumda dava konusu ceza faturaları 22.06.2012 tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait faturalar ayrılarak önceki dönemler için uyarı şartı aranmalı, anılan tarihten sonraki tarihler için kesilen ceza faturaları için uyarı şartı kaldırıldığı için bu faturalara ilişkin cezaların tahsiline yönelik davanın kabul edilmesi gerekir.
Bağlantı sözleşmesinden çok sonra yapılan ve 22.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasının 9. maddesinde “…bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi” halinde uyarı şartı olmaksızın ... ın ceza uygulaması yapması açıkça düzenlenmiştir. Bu nedenle Dairemizin Sayın çoğunluğunun “bağlantı anlaşmasında “uyarı şartı” muhafaza edildiğine göre, sistem kullanım anlaşmasında “uyarı şartının” kaldırılmasının ...’a “uyarı yapmadan” ceza uygulama imkanı vermeyeceği yolundaki görüşe katılmamız mümkün değildir.
Yerel mahkeme kararının yukarıda izah ettiğimiz gerekçelerle bozulması gerekirken kararın onanmasına dair Sayın çoğunluğun kararına muhalifim.