Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/436
Karar No: 2014/3779
Karar Tarihi: 14.05.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/436 Esas 2014/3779 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/436 E.  ,  2014/3779 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/02/2013
    NUMARASI : 2012/281-2013/60

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin arsa maliklerinden olup davalı yüklenici ile yaptıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline üç adet daire verileceğini, inşaata en kısa sürede başlanıp 36 ayda teslim edilmez ise 12.12.2002 tarihinden itibaren aylık 200,00 TL ödeneceğini, inşaat henüz bitirilemediğinden Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesi" nin 2011/213 Esas sayılı dosyasında 12.000,00 TL kira tazminatının tahsili için açmış oldukları davada fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğunu, bu davada kira tazminatının 74.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek,müvekkilinin üç dairesi için 31.000,00 TL"nin ilk dava tarihi 09.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin vekalet görevinden azledilmiş olması sebebiyle yapı kullanma izin belgesini alamadığını, bu durumun davacının haksız tutumundan kaynaklandığını, davacıların fiilen 2004 yılı başından beri temerrüt halinde olduğunu, tapuda ferağdan kaçındıklarını, bitirilen daireleri davacının teslim alması için ihtarname ile uyarıldığını, ihtarnameden önce ayrıca tespit yapıldığını, davacıların sözleşme ile kendilerine teslim edilmesi gereken dairelerin hangileri olduğu konusunda aralarında ihtilaf oluştuğunu, daireleri teslim almayarak kira tazminatı talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı arsa maliki ile davalı kooperatif arasındaki 13.12.1999 tarihli sözleşmeye göre davacıya verilecek üç adet dairenin inşaat devam ruhsatından itibaren 36 ay sonra anahtar teslimi ve eksiksiz olarak teslim edileceği, davalı kooperatifin dairelerin teslim edilmemesi halinde daire başına aylık 200,00 TL kira bedelini ödemeyi kabul ettiği, inşaata başlanılmış olmasına rağmen davalı kooperatif tarafından 12.12.2002 tarihine kadar dava konusu dairelerin davacıya teslim edilmediği, Borçlar Kanunu’nun 107. maddesi gereğince teslim tarihi kesin vade niteliğinde olup bu tarihin geçmesiyle davalı tarafın temerrüde düştüğü, ruhsatın alınmaması veya geç alınmasında, inşaatın zamanında teslim edilmemesinde davacıya herhangi bir kusur yüklenemeyeceğinden bu yönde Mahkemece re"sen yapılan hesaplama sonucu 09.05.2006 tarihi ile 11.07.2011 tarihleri arasındaki süre için sözleşme gereğince davacının 37.000,00 TL kira alacağının bulunduğu, bu alacaktan 6.000,00 TL"si yönünden Mahkemenin 2011/213 Esas, 2012/214 Karar sayılı dosyasında karar verildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 31.000,00 TL"nin 11.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda, 12.12.2002 tarihinde binanın teslim edilmemesi nedeniyle bu tarihten itibaren sözleşmede öngörülen gecikme tazminatının (kira kaybı) muaccel hale geldiği hususu, bundan önce açılan ve kesinleşen gecikme tazminatına ilişkin iki kısmi davada da belirlenmiş olup, bu tarih kesinleşmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan borçlarda, yanlar arasında kesin bir vade kararlaştırılmamış ise, borçlunun BK"nın 101. (TBK"nın 117.) madde hükmüne uygun şekilde temerrüde düşüldüğü tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülebilir. Bu tür bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp, karşı tarafın ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir. İşbu davanın konusu gecikme tazminatı olup, kira sözleşmesine dayalı kira alacakları için aylık kiranın tahakkukundan sonra takip eden aydan itibaren faiz yürütülmesi kuralının, tazminat alacaklarında uygulanması mümkün değildir. Davacı vekilinin aksi yöndeki temyiz itirazı isabetsizdir. Davacı tarafça davalının işbu davadan önce işbu dava konusu döneme ilişkin gecikme tazminatı miktarı gösterilerek, ödeme talebi içeren bir ihtar ile temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilememiştir. Mahkemece, re"sen hesaplanan 37.000,00 TL gecikme tazminatından mahkemenin 2. kısmi davada 2011/213 E., 2012/214 K. sayılı ilamı ile hüküm altına alınan 12.000,00 TL"nin mahsubu ile bakiye 25.000,00 TL"nin hüküm altına alınması ve kabul edilen alacağa işbu dava tarihi olan 11.07.2012 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, anılan davada talep edilen 12.000,00 TL yönünden davalının o davanın açıldığı, 11.07.2011 tarihinde temerrüde düştüğü, işbu davada talep edilen bakiye miktar için işbu davadan önce temerrüt ihtarının bulunmadığı ve temerrüdün işbu dava tarihinde gerçekleştiği, her bir davanın, kendi miktarı kadar temerrüt oluşturacağı hususları gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ise de, temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sadece temerrüt faizinin başlangıcı yönünden kararın temyiz edilmiş olmasına ve kararın esasen bu yönden davacının lehine olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi