16. Ceza Dairesi 2016/1506 E. , 2016/2102 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:
Görevi yaptırmamak için direnme ve suçluyu kayırma suçlarından sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 265/1-3, 43, 283/1 ve 62/1.(2 kez) maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanunun 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair, .... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2014 tarihli ve 2013/260 esas, 2014/22 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, kararın hüküm fıkrasında "sanık ..."ya verilen cezanın miktarı itibarıyla, mahkememizce sanığın kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyebileceği hususunda kanaate varılması ve cezanın infazının sanığın üzerinde daha uslandırıcı bir etki uyandıracağı anlaşıldığından sanık hakkında CMK 231/5 ve TCK"nın 50. 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına" denildikten sonra, bu defa "sanık ..."ın sabıkasız oluşu, dosyaya yansıyan geçmiş hali, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık hali değerlendirildiğinde, cezasının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemekten çekineceği yolunda mahkememizde olumlu kanaat hasıl olduğundan 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi uyarınca cezanın takdiren ertelenmesine" denilmek suretiyle hükümde çelişki oluşturulmasında isabet görülmediğinden bahisle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.08.2015 tarih ve....-....-...-...-...-.../... sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.09.2015 gün ve 2015/294267 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Görevi yaptırmamak için direnme ve suçluyu kayırma suçlarından sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 265/1-3, 43, 283/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, hakkında CMK"nın 231. ve TCK"nın 50, 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına, yine hakkındaki tayin olunan cezaların TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 18.04.2014 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmiş karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Sanık hakkında hükmolunan cezanın ertelenmesi kararının hükümde çelişki oluşturup oluşturmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III ) Hukuksal Değerlendirme
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün 1. fıkrasının 11. bendi ile suçluyu kayırma suçundan kurulan hükmün 2. fıkrasının 9. bendinde "Sanık ..."ya verilen cezanın miktarı itibariyle, mahkememizce sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyebileceği hususunda kanaate varılması ve cezanın infazının sanığın üzerinde daha uslandırıcı bir etki uyandıracağı anlaşıldığından sanık hakkında CMK 231/5 VE TCK NIN 50, 51 MADDELERİNİN UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA" denildiği,
Bir sonraki paragraflarında ise "Sanık ..."ın sabıkasız oluşu, dosyaya yansıyan geçmiş hali, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık hali değerlendirildiğinde, cezasının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemekten çekineceği yolunda mahkememizde olumlu kanaat hasıl olduğundan 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi uyarınca sanığın cezasının takdiren ERTELENMESİNE," denilmek suretiyle hükümde çelişki oluşturularak karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden anılan kararın Kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
IV ) Sonuç ve karar :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, .... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 20.01.2014 tarih 2013/260 esas ve 2014/22 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 309/4 maddesi kapsamında bozma nedeni davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin olduğundan müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.