1. Hukuk Dairesi 2014/5602 E. , 2016/161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.01.2016 Salı günü saat 09.20"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaşı olduğu 409 ada 66 parsel sayılı taşınmazdaki binanın zemin üstü 3, 4 ve 5. katlarındaki dairelerde davalı ve çocuklarının haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın oturduklarını, bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek, haksız müdahalenin önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, kullandıkları bölümleri davacının ve diğer paydaşın rızalarıyla inşa ettiklerini, iyiniyetli zilyet olup, yapım bedelleri ödeninceye kadar daireler üzerinde hapis haklarının bulunduğunu belirterek, ecrimisil isteğinin reddedilmesi ve hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... dava dilekçesinde ecrimisil istemi yönünden dava değeri gösterilmiş, elatmanın önlenmesi istemi bakımından ise herhangi bir değer belirtilmemiş ve yargılama sırasında da anılan istek bakımından harç ikmali yapılmamış, mahkemece de hükmedilen ecrimisil miktarı üzerinden harç tahsiline karar verilerek neticeye gidilmiştir. Oysa, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"un 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Başka bir ifade ile, elatmanın önlenmesi davaları Harçlar Yasasının 16. maddesi uyarınca nispi harca tabi olup, harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülmesi olanaksızdır ... Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğine yönelik olarak dava değeri belirlenip, harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı ...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalıların iyiniyetli zilyet oldukları gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine, davalıların yaptıkları imalat bedelleri üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; dava konusu taşınmazdaki 3. katın davalı ..., 4. katın davalı ... ve çatı katının ise davalı ... tarafından davacının muvafakatine dayalı olarak kullanıldığı, davalıların anılan bölümler için zorunlu ve faydalı masraflar yaptıkları gözetilerek hapis hakkı tanınmak sureti ile elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatıdır.
Somut olaya gelince, davalılar her ne kadar dava konusu taşınmazda davacının muvafakati ile oturuyor olsalar da davacının göndermiş olduğu ihtarname ile muvafakatini geri almış olduğu ve bu tarihten sonra davalıların iyiniyetli olduklarından söz edilemeyeceği açıktır.
Hâl böyle olunca, davalılar tarafından yapılan zorunlu ve faydalı masraflardan her bir davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren saptanacak ecrimisilin mahsup edilmesi ve kalan miktar üzerinden hapis hakkı tanınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.